CHP'li Torun: 'Kastamonu ihmal ediliyor'

CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Türkiye'nin ekonomisinin iflas noktasına geldiğini belirterek, HDP'lilerin tutuklanmasına yönelik alınan kararın siyasi bir karar olduğunu ve AK Parti hükümetinin de FETÖ ile evlendiğini ve nikah kıydığını, zamanı gelince sorumluların mutlaka hesap vereceğini söyledi. Ayrıca Torun, Mars'ta yaşamın keşfedildiğini ve suyun bulunduğunu ifade ederek, Türkiye'nin ise Mars'taki su ile abdest alınıp alınmadığını sorduğunu, bunun ise kabul edilemeyeceğini kaydetti.

CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Kastamonu'yu ziyaret ederek, bir takım incelemelerde bulundu. CHP İl Başkanlığı binasında değerlendirme toplantısı düzenleyen CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, TBMM'ye 2-3 gün önce sit kapsamındaki yerlerle ilgili bir yasa teklifinin sunulduğunu hatırlatarak, '1., 2. ve 3. derecedeki sit alanlarının kapsamı değiştiriliyor. Doğal sit alanları sit kapsamından çıkartılarak imara açılıyor. Buna ihtiyaç duyuyorsanız, bunu yapmaya çalışıyorsanız evdeki kilimi, halıyı satmaya benzer. Artık satacak hiçbir şeyiniz kalmadı. Çünkü geçmişle olan bağınızı koparıyorsunuz. Ha DAEŞ'in Suriye'deki tarihi alanları bombalayıp yakıp yıkması ortadan kaldırması, ha siz doğal sit alanlarınızın, tarihi alanlarımızın, tarihi bölgelerimizin sit kapsamından çıkartılarak imara açılması ve o alanların tamamen tahrip edilmesidir. Bu kabul edilebilir bir durum değildir' dedi.

'TÜRKİYE İFLAS NOKTASINA GELMİŞTİR'

Türkiye'nin ekonomisinin artık iflas noktasına geldiğini ileri süren Torun, 'Daha dün 11 çocuğumuz ile bir görevlimizi kaybettik. Ahlıyoruz, vahlıyoruz, taziyeler diliyoruz, çıkıyoruz mikrofonlarda konuşuyoruz o acı geçiyor, başka bir acı yerini alıyor. Öncekini unutuyoruz ve aradan bir süre geçiyor başka bir felaketle karşı karşıya kalınca bakıyorsunuz ki hala ders almamışız. Geçmiş dönemde Konya'da da üzücü bir olay meydana gelmişti, yıkılan binanın altında 20'ye yakın çocuğumuz yine kaybetmiştik. O zaman ders alsaydık ta, yurtlarda barınan öğrencilerimizin durumlarını ne oluyor diye denetleseydik, kontrol etseydik şimdi bunlar yaşanır mıydı? Yaşanmazdı. Çok küçük teknik bir kusur 11 öğrencimizin canına mal oldu. Ama sadece taziye diliyoruz, sorumlular hesabını verecek diyoruz ama o acı bitiyor başka bir acıyla tekrar devam ediyoruz. Acılar ülkesi olduk artık. Her anlam, hiçbir olaydan ders çıkarmıyoruz. Terör içimizdeydi. Şimdi dışarıdaki terörü de içimize almaya başladık. Bir terör örgütüyle uğraşıyorduk. Şimdi birkaç tane terör örgütüyle uğraşır hale geldik. Hani bu ülke huzur ülkesi olacaktı, hani bu ülke istikrar ülkesi olacaktı, ne oldu hep teğet geçecekti ekonomimiz, doları tutamıyorlar. Cumhurbaşkanımız, Başbakan diyorlar ki: Yastık altındaki dolarlarınızı, dövizlerinizi bozdurup TL'ye çevirin diye çağrıda bulunuyorlar. Bu Türkiye'nin geldiği iflas noktasıdır. Bu bir itiraftır. Bu çağrı bu ülkenin geldiği nokta için bir itiraftır' diye konuştu.

'MARS'TA YAŞAM KEŞFEDİLDİ, SU BULUNDU, BİZ ABDEST ALINIR MI DİYE SORU SORUYORUZ'

Türkiye'de ciddi eğitim, sağlık, güvenlik ve ekonomik sorunlarının olduğunu ifade eden Torun, 'Ama biz ne ile uğraşıyoruz başkan olacak mı olmayacak mı? Peki, 14 yıldır bu ülkeyi yönetin AKP hükümeti, yaşadığımız bu kadar olumsuzluğun sorumlusu değil mi? Başkan olacak mı bu sorunlar çözülecek veya başkan olmadığı için mi bu sorunlar yaşanıyor. Davulda onlarda, tokmakta onlarda. Başbakanı da o seçiyor, bakanları da o seçiyor, genel müdürü de o seçiyor. Koalisyon mu oldu da biz, böyle felaketlerin içerisine geldik. Bu ülkede parlamentodan istediği kararı çıkartamadı mı? Her türlü kararı çıkarttı. Hem de gece yarısı operasyonlarıyla çıkarttı. Şimdi de çıkaramadıklarını zaten OHAL içerisinde KHK'larla çıkartıyor. Bu aldatmacayla yönetiyor bizi. Yarın Cumhurbaşkanlığı yetkisini aşarak, anayasadan aldığı yetkiyi aşarak, bizi yöneten yapı, yarın başkanlık yetkisiyle donatıldığında ne olacağını kim bilebiliyor. 93 yıldır bir geleneğimiz var. Cumhuriyeti kurduk ve 1. sınıf demokrasiye kavuşmak için mücadele ediyoruz. Bunun mücadelesini veriyoruz. Biz demokrasiyi geliştirmek, büyütmek, hukuku güçlendirmek, insan haklarını ve özgürlüğünü genişletmemiz gerekirken biz bunlara layık değiliz, bizim adımıza başkası karar versin, biz zaten doğru karar veremiyoruz, her şeyi bir kişinin yapmasını mı istiyoruz. Böyle mi yönetilmek istiyoruz. Bakın dünya Marsı keşfetti. Mars'ta yaşamı keşfetti. Mars'ta suyu keşfetti. Biz soru soruyoruz. Mars'taki su ile abdest alınır mı? Geldiğimiz nokta budur. Bu doğru değil. Biz Kurtuluş Savaşını verdik, ardından uçak yaptık bu ülkede. 10 yılda demir ağlarla ördük bu ülkeyi. Osmanlı'nın borcunu ödedik. Fabrikalar kurduk ve dünyada gerçekten Ortadoğu'da Asya ile Avrupa'nın arasında gelişen ve büyüyen bir ülke olduk. Örnek bir ülke olduk. Ezilen mazlum ülkelerin önderi olduk. Onlara emsal olduk. Şimdi geldiğimiz nokta Ortadoğu'nun oyuncusu olduk, Ortadoğu'da güvenilmeyen, inanılmayan bir ülke haline geldik. Ama bütün bunların çözümü var. Çözüm demokraside, çözüm hukukun üstünlüğünde, çözüm insanlar hakları ve özgürlükte, çözüm laiklikte, bunlar bizim siyasi sloganlarımız falan değil. Bunlar gelişmiş ülkelerin ortak normlarıdır. Olmazla olmazlarıdır. Demokrasisi olmayan bir ülkeye yabancı gelip yatırım yapar mı? Hukukun olmadığı bir ülkeye yabancı gelip yatırım yapar mı? İş olur mu? Özgürlüğün olmadığı bir ülkeye kimse gelir mi?' şeklinde konuştu.

'AK PARTİ HÜKÜMETİ, FETÖ İLE EVLENMİŞTİR, NİKAH KIYMIŞTIR'

Sayın Cumhurbaşkanının FETÖ'nün 40 yıldır var olduğunu söylediğini anlatan CHP Genel Başkanı Torun, 'Doğrudur 40 yıldır var. Ama diğerleri el ele tutuştu ama bunlar evlendi. Diğerleri belki beraber gezmiş olabilir, belki yan yana yürümüş olabilir AKP hükümetinden öncekiler, ama AKP hükümeti FETÖ ile evlendi. Hiç kendisini kurtaramaz. Olayın artık siyasi ayağına sıra geldiği için bunu kendinden ötelemeye çalışıyor ancak kurtulamaz Sayın Cumhurbaşkanı. Asla kurtulamaz. O, kimin FETÖ'cü olup olmadığını gayet iyi biliyor. Rahmetli Kamer Genç, mecliste FETÖ, devletin altını oyuyor, bu zararlıdır, bu Türkiye için yarın sorun olacak dediğinde dövmeye kalktılar Kamer Genç'i. Şuanda tüm çırpınışı FETÖ'nün siyasi ayağına sıra geldiği için, bunu bertaraf etmek için, bunu kendi dışında tutmak için bir çabadır, beyhude bir çabadır, bunun bedelini de mutlaka destek olanlar ödeyecektir. Öyle garibana gelince hapis, kendine gelince Allah'a havale et, sana gelince kandırıldım, vatandaşa gelince kandırılma hakkı yok. Bunu kabul etmemiz mümkün değil' ifadelerini kullandı.

'HDP'LİLERİN TUTUKLANMASI SİYASİ ALINMIŞ BİR KARARDIR'

AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin'in geçtiğimiz günlerde 'HDP'li milletvekillerinin tutuklanması doğru değil, tahliye edilebilir' şeklindeki açıklamalarına sert tepki gösteren CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun, şöyle konuştu: 'Avrupa Birliğinden bir zorlama olup olmadığını bilemiyorum ama hiç kimse ona hemen HDP'li veya PKK'lı yakıştırması yapmadı. Bizim bir milletvekilimiz söylemiş olsaydı şuanda HDP'li veya PKK'lı olmuştu. Bizim HDP, FETÖ, PKK şunu veya bunu savunduğumuz yok. Asla da savunmayız. Bizim çizgimiz belli. Biz, hukuk istiyoruz. Adalet istiyoruz, nasıl geçmişte Ergenekon'da, Balyoz'da talep ettiysek şimdi de diyoruz ki, kimseye suçlu ya da suçsuz diyemeyiz. Bunu hukuk yargılar ve suçunu tespit ettiyse kanunun ilgili maddesi gereğince cezasına verir. Bunu biz bilemeyiz. Ben, hukuk adına karar veremem. Bizim istediğimiz hukuktur. Bu verdiğiniz karar hukuki bir karar değil, siyasi bir karardır. Çünkü sen, bir gecede aynı saatte hepsini topladın ve tutukladır. Niye hepsini aynı saatte, bir gün sonra veya 5 saat sonra değil. Amacı MHP'yi yanına çekip bir şekilde başkanlık iddiasını güçlendirmektir. Bu karar hukuki bir karar değil derken bunu ifade etmek istiyoruz. Hukuk herkes için var ama bizim orada itiraz ettiğimiz konu, bunları siyasi bir karar olduğudur. Bu belediye başkanları yeni mi PKK'ya yeni mi yardım ediyor. O hendekler açılırken neredeydiniz. Valilerinize talimat veriyordunuz 'dokunmayın' diye. O bombalar yerleştirirken neredeydiniz. Niye bugünü beklediniz. Niye o zaman müdahale etmediniz. O zaman devletin polisi, askeri yok muydu, valisi yok muydu, Kaymakamı yok muydu? O zaman hukuk yok muydu? Hukuk şimdi mi geldi aklınıza. Biz, buna itiraz ediyoruz. Suç varsa cezada vardır. Sadece ve sadece kendini başkanlığa taşımak için iç politikaya yönelik çalışmalardır bunlar. Suriye'de buna yönelik çalışmadır, buda ona yönelik çalışmadır ve aldığı bütün kararlar buna yönelik çalışmadır. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir'

'KASTAMONU, HÜKÜMET TARAFINDAN İHMAL EDİLİYOR'

Kastamonu'nun hükümet tarafından ihmal edildiğini söyleyen Torun, şunları kaydetti: 'Yıllardır kangrene dönüş sorunları çözüm beklemekte ve Kastamonu'nun gelişmesi için maalesef böyle güzel bir yerin her şeyiyle pırlanta olan Kastamonu'nun hak etmediği yerde olduğunu düşünüyorum. Sorunlarının çözülmediğini verilen sözlerin yerine getirilmediğini görüyorum. Bunu değiştirme şansımız var. Bu çağda hala yol, sağlık konusunu çözememiş bir hükümetten bahsediyorsak neyi tartışacağız. Vatandaşımız diyor ki üçüncü köprü körfez geçişi evet onlara da teşekkür ediyoruz ama onlar bu hükümetin milletin kaynaklarıyla yapılmadı tamamen özel sektör imkanlarıyla yapıldı devlet güvence verdi. Ama benim hala Kastamonu'mun bekleyen sorunu var. İnebolu tarihi bir bölgedir bu günde gördük ki halen daha sorunları çözüm bekliyor hak ettiği yerde değil. Bunca imkanlara rağmen sürüncemede kalmış ve halen daha tekniğine uygun değil. Gördüğümüz tablo bizi üzdü. Dadaya gidip belediye başkanıyla görüştük. İlçesini gerçek anlamda yaşanılabilir ve refah içinde olabilmesi için çok yoğun bir şekilde mücadele veriyor. İnanıyorum ki onun orada gösterdiği başarı tüm ilçelerimize hatta Kastamonu ilimize de örnek olacak'

'KASTAMONU HER ŞEYİYLE MÜKEMMEL BİR ŞEHİR'

Dünyanın çok hızlı bir şekilde geliştiğine dikkat çeken Torun, şunları söyledi: 'Eğer gelişen ve hızlı bir şekilde büyüyen bu dünyada biz rekabetin içinde ülkemizi ileri taşıyamazsak başarılı olamayız. Lafla peynir gemisi yürümüyor gerçekler gözümüzün önünde. Kastamonu'muz iktidar partisine her türlü desteği vermiş. Olmasına rağmen geldik gördük ki bu desteğin karşılığını alamamış. O yüzden tekrar Kastamonulu hemşerilerime sesleniyorum. Lütfen değerlendirsinler eğer bu yaşadıkları kendilerinin hakkı olduğunu düşünüyorlarsa bizim bir itirazımız yok. Ama Kastamonu gerçekten cennet gibi her şeyiyle mükemmel olan bu kent halen hakkettiğini alamıyorsa hala bir üniversitenin tıp fakültesi yapılamadıysa bunu düşünmeli diye ifade etmek istiyorum. Çok zor günlerden geçiyoruz ülkemiz her gün yeni bir gündemde yeni bir acıyla yeni bir üzüntüyle karşı karşıya. Artık öyle bir hale geldik ki sanki her şey güllük gülistanlıkmış gibi gösteriliyor'

'TÜRKİYE'DE HER ALANDA GERİYE GİDİYORUZ'

Son 14 yılda Türkiye'de ekonomik olarak çöküntüye gittiklerini ifade eden CHP Meclis Üyesi Ferihan Karasu da, 'Çünkü bütün kamu kaynaklarımız satıldı ve bu noktaya geleceğimizi biliyorduk. Demokratik olarak geriye gittik, insan haklarında geriye gittik, kadın cinayetleri çoğaldı, kültür evleri yerine hapishaneler yapılıyor. Artık hapishanelerde de yer kalmadı. Türkiye'de her alanda geriye gidiyoruz. Bu ülkedeki AKP'ye oy vermiş insanlar da dahil olmak üzere hepimiz freni patlamış bir kamyonun içinde gibi bir yerlere çarpmak üzere gidiyoruz. Buradan CHP adına bir çağrı yapmak istiyorum. Demokrasiye inanan, Türkiye Cumhuriyeti'ne inanan, parlamenter sisteme inanan, namuslu bir yönetim isteyen hangi partili olursa olsun, geçmişte hangi partiye oy verirse versin, Kastamonu halkının CHP'ye üye olmaya değil, üye dahi olmak istemiyorlarsa, birlikte hareket etmeye davet ediyorum. Bu sadece bizler için değil, ülkemizin geleceği için çok önemli, biz tüm kuruluşlara önderlik yapmaya da hazırız. Tüm vatanseverleri davet ediyoruz, yarın ve her geçen gün geç olabilir. Bunun bilinciyle hareket etmeye de davet ediyoruz' şeklinde konuştu.

'ÜLKEMİZ HİÇ İYİ YÖNETİLMİYOR'

Türkiye Cumhuriyeti'nin hiç iyi yönetilmediğini ileri süren CHP Kastamonu İl Başkanı Muzaffer Bıyıklı ise, 'Kastamonu'da genel merkezden gelen heyetle iki günlük çok verimli ve güzel bir çalışma yaptık. Bu arada hem örgütle hem de STK'lar ile hem de muhtarlarla geniş katılımlı toplantılar gerçekleştirdik. Şimdi ülkemizde ekonomik göstergelere baktığımızda, dış politikadaki gelişmelere baktığımızda, güvenlik konusundaki göstergelere baktığımızda ülkemizin hiç de iyi yönetilmediğini ve gelecek açısından da umutsuzluk vadeden bazı gelişmelerin olduğunu söyleyebiliriz' dedi.

Başkanlık sistemiyle gündemin son derece meşgul edildiğini söyleyen Bıyıklı, 'CHP olarak bütün bu gelişmelerin tersine çevrilmesinde ülkemizin daha özgürce, daha mutlu biçimde ve refah içinde insanlarımızın yaşayacağı bir ülke olması konusunda sorumluluklarımız olduğunu düşünüyoruz. Bu amaçla da CHP'ye çok büyük görevler düşüyor. Bunun içinde öncelikle kendi örgütümüzü dizayn etmek, kendi örgütümüzü motive etmek, kendi örgütümüzü bu Türkiye gerçeklerini anlatmak üzere örgütümüzle de sık sık bir araya geliyoruz. Daha sonra toplumun nabzını tutan, sivil toplum kuruluşlarıyla, muhtarlarımızla, hatta zaman zaman alan çalışmasında toplumun değişik kesimlerinden insanlarla bir araya gelerek bildiğimiz gerçekleri, Türkiye'nin geleceği yönündeki kaygılarımızı ve bu konuda bize düşen görevleri kendilerine anlatıyoruz. Bütün bu olumsuz gelişmeler yaşanırken, birde aslında hiç gereği yokken ortaya başkanlık konusu açıldı, Türkiye gündemi gereksiz bir şekilde meşgul edildiğine inanıyoruz. Türkiye'de başkanlık rejimi gibi bir sistemin gerekli olmadığına inanıyoruz ve aslında sonuçları açısından pek çok sakıncaları olması hesabıyla başkanlık sistemi için olumsuz görüşlerimizi belirtiyoruz. Sonuçta mecliste bir karar verilecek, belki referanduma gidilecek, halkımız bir karar verecek, verilen bu kararlara da saygılı olacağız. Ancak biz şimdi yersiz ve gereksiz bir tartışmanın yapıldığı inancındayız' diye konuştu.

CHP Genel Başkan Yardımcımız Seyit Torun'un Kastamonu'daki iki günlük programına CHP Konya Milletvekili Mustafa Hüsnü Bozkurt, CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, CHP Amasya Milletvekili Mustafa Tuncer, CHP Parti Meclis Üyesi Ferihan Karasu ile CHP Kastamonu İl Başkanı Muzaffer Bıyıklı eşlik etti.

Vedat İKİZOĞLU-Kazım BOLAT