CHP Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce Kastamonu'da

CHP Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, 'Yeni dönemde kadınlarımız iş yaşamının içinde olacak. Bugün 100 kadından sadece 32'si çalışıyor. 3 sene içerisinde bunu iki katına çıkartacağız. Kadının çalışmasındaki en büyük engel çocuk. Buna çözümümüz basit. Her mahalleye bir kreş kuracağız' dedi.

  • 1143
TAKİP ET

CHP Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Kuzeykent Meydanı'nda miting gerçekleştirdi. 75. mitingi için Kastamonu'da olduğunu ifade eden İnce, 'Bugün kampanyamızın 35. günü. Ve 75. miting için Kastamonu'dayız. 106. mitingden sonra Allah'ın izni, milletimizin isteğiyle Çankaya Köşkü'ne gideceğiz. Bugün farklı bir şehirde olduğumu, Cumhuriyetin kuruluşunda topraklarımızın, vatanımızın kurtuluşunda ana üslerden birisi olan Kastamonu'da olduğumu ve burada 10 Aralık 1919'da kadınların direnişe geçtiğini, Şerife Bacı'nın memleketinde olduğunu biliyorum. Bu gün yine yeni Şerife Bacılar ile kadınlar ve gençlerle birlikte bunu başaracağız. Yeni dönemde kadınlarımız iş yaşamının içinde olacak. Bugün 100 kadından sadece 32'si çalışıyor. 3 sene içerisinde bunu iki katına çıkartacağız. Kadının çalışmasındaki en büyük engel çocuk. Buna çözümümüz basit. Her mahalleye bir kreş kuracağız. Sloganımızda belli, çocuk kreşe kadın işe. İkinci sloganımız da belli, her aileye bir ev her eve maaş. Bunu birlikte başaracağız. Türkiye'de şu 35 günde az önce bir ünlü gazeteci telefonda bana, 'Seçim bu ne olur bilemem, seçimin galibi sensin. Hiçbir şey yapmasan bile Türkiye'nin yüzünü güldürdün' dedi. Bu yeni dönemde bağıran çağıran bir Cumhurbaşkanı değil, insanlarla insanca konuşan, 81 milyonu kucaklayan, barış diyen, refah diyen, huzur diyen, geleceği gösteren, gençlere çocuklara gelecekle ilgili hayal kurmayı sağlayan bir Cumhurbaşkanı.' diye konuştu.

'Onu daha çok güzel noktalara çekeceğim'

CHP Cumhurbaşkanı adayı İnce, Kastamonu mitingine şapka ile çıktığını ifade ederek, 'Arkadaşın 35. günde kimyası bozuldu. Her gün bizler ve onlar diyordu. Bugün Nevşehir'de gelin 81 milyon helalleşelim demiş. Arkadaşa bir şey oldu. 16 senedir milleti böl, biz ve onlar, sürekli kavga et 16 sene sonra aklın başına gelmiş. Bu da kardır. Merak etmeyin bu 15 günde ben onu daha çok güzel noktalara çekeceğim. Kastamonu'da mitinge çıkarken şapkasız çıkmak olmazdı. Yolda engelli kardeşlerimiz bunu hediye ettiler. Geçtiğimiz günlerde Erdoğan diyor ki 'Şapka ile çıkıyor' diyor. 'Şapka nedir ki 3-5 liraya alırsın' diyor. Şapkayı alırsın da onun içindeki köylünün terini ne yapacaksın. Yine 16 sene sonra dedim ki 'Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı yaptı.' Acaba dedim seçimin son günlerinde ne vaatte bulunacak. Ben diyorum ki endüstri 4.0, uzay madenciliği, gençleri geleceğe hazırlayalım, tarıma dayalı sanayi, üretim fabrika, çocuklara iş. Geçen gün çıktı kıraathane açacakmış. Dedim ki bunun yanında kesin FETÖ'cüler var. Projeye bak 16 yılın sonunda kıraathaneler açacakmış. Çay, kek bedavaymış. Bizi keklemeye çalışıyor. 16 yıl sonundaki projeye bak. Kastamonu'dan 81 milyona sesleniyorum. Bedava kek yemek isteyenler oyunu Erdoğan'a, fabrikada iş isteyenler oyunu bana versin. Bunu nasıl söylüyor anlamıyorum. Acaba diyorum çok yoruldu. Alsın şunu Muharrem ben kurtulayım mı demek istiyor. Ben fabrika diyorum, üretim diyorum, kıraathane diyor. 'Gelsinler orada kek bedava' diyor. Ey atanamayan öğretmenler ben sizi atamayacağım, ey 1.5 milyon imam hatipli sana iş bulmayacağım, ey iktisat işletme fakültesi mezunları siz de boştasınız. Size bir tabağa biraz kek, bir de çay vereceğim, orada kekle çayı yiyin. Bir şey söyleyeceğim. İnternet de yok. Sosyal medya yok, Wikipedia yok. Ona laf söylemeyeceksin. Hz. Peygamber 622'de hicret etti, 632'de vefat etti. Vefatından önce veda hutbesi vardır. 100 bin kişi katılmıştır o hutbeye. O hutbede Hz. Peygamberimiz helalleşmek istemiştir. Peygamber bile bunu yapıyor. Biz beyefendiyi eleştiremeyeceğiz. Eleştirdiğin zaman sabahın 5'inde polisler gelecek. Bu Türkiye kalkınamaz, üretemez, zenginleşemez. Önce mahkemelerine güven duyulan, yargısı tarafsız ve bağımsız olan bir Türkiye lazım, demokrat bir Türkiye lazım' şeklinde konuştu.

'Dört adayın selamını ilettim, videolarımı kesmiş'

Cumhurbaşkanı adaylığını açıklamasının ardından diğer Cumhurbaşkanı adaylarını da ziyaret ettiğini hatırlatan Muharrem İnce, şöyle devam etti:

'Mayıs'ta Cumhurbaşkanı adayı olduğumda Türkiye'yi kucaklaştırayım, dedim. Herkes bir tarafa çekiyor, gergin. Acaba desem rozeti çıkartsam, Türk bayrağı taksam herkesi simgelesem. Önce rozetimi çıkarttım. Türk bayrağı taktım. Meral Akşener'i ziyaret ettim. Temel Karamollaoğlu'nu ziyaret ettim. Selahattin Demirtaş'ı ziyaret ettim. Hepsine başarılar diledim. Sonra Recep Erdoğan'ı ziyaret edip başarılar diledim. 4 adaya başarılar diledim. Onların buna ihtiyacı yok ama gidip bankadaki hesaplarına 500'er lira para yatırdım. Bıktık çünkü Erdoğan herkesle kavga ediyor. 4'ünü ziyaret ettikten sonra Hakkari'de miting yaptım. İzmir marşını çaldık, herkesin elinde Türk bayrağı vardı. Miting alanında şöyle söyledim, 'Sayın Akşener'in, Sayın Demirtaş'ın, Sayın Karamollaoğlu, Sayın Erdoğan'ın size selamı var' dedim. Erdoğan bunu alıyor, benim videolarımı kesmiş sadece Demirtaş kısmını almış. Geliyor Kastamonu'ya, 'Bakın diyor. Demirtaş'ı ziyaret etmiş' diyor. Ettim ben gizli saklı bir şey yok ki. Ben doğru yaptığıma inanıyorum. Milletin gözünün önünde yaptım. Onu kesmiş. Seni bile ziyaret ettim, sana bile katlandım. Erdoğan benim konuşmamdan kesmiş, bir bölümü almış. O bölümü millete izletiyor. Birini ziyaret ederken sana mı soracağım. Sen kimsin. Böyle yapan insanlar bu memleketi aydınlığa, huzura kavuşturamaz. Yalan üstüne yalan, tek parti döneminde 75 kişilik sınıflarda okumuş. Cumhuriyet 1923'te kuruldu, tek partili dönem 1950'de bitti. Erdoğan 1954 doğumlu. Doğmadan 4 sene önce ilkokula gitmiş. Türkiye 81 milyon, 7 milyonun üzerinde orman köylüsü var. Nüfusun hemen hemen yüzde 10'u. Ama milli gelirden yüzde 1 pay alamıyorlar. Türkiye'nin en yoksul insanları orman köylüleri. Bizim Cumhurbaşkanlığımızda dikiliden satış yapılmayacak. Türkiye garip bir ülke oldu. Dünyanın bütün ülkelerinde fakirler mutsuz, zenginler mutludur. Türkiye'de fakirler mutsuz, zenginler de mutsuz. Zenginler Türkiye'de gelecek göremiyor. Önümüzdeki dönemde 24 Haziran'dan sonra Muharrem İnce ile Erdoğan farkını anlatayım size.'

'Benim dönemimde devlet kemer sıkacak'

Bebek bezi, bebek maması ve sütteki KDV oranlarını düşüreceğini vurgulayan İnce, 'Erdoğan'ın döneminde millet kemer sıktı, benim dönemimde devlet kemer sıkacak. 1150 odalı sarayda yaşıyor. Beş saray da İstanbul'da var. Bir saray da Marmaris'e yaptırıyor. Size sözüm olsun ben bu sarayı kullanmayacağım, engelli çocuklara tatil için gezdireceğim orayı. Meydanlara geliyor, 3 çocuk yap, normal doğum yap. Doğumun yöntemine de karışıyor. Sana ne adamın belki beş çocuk yapmaya imkanı var mı? Ben sizin doğum yönteminize, çocuk sayınıza karışamam. Benim görevim çocuk sayısını belirlemek değil, görevim doğum yöntemini belirlemek değil. Ama benim görevim bundaki yüzde 18 KDV'yi düşürmek. Sütte KDV yüzde 8, mamada KDV yüzde 8, çocuk bezinde yüzde 18. Sonra 5 çocuk yap. Nasıl yapacak' diye ifade etti.

'Demirel'in mezarına gidip dua okudum'

Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in mezarını ziyaret ettiğini de hatırlatan İnce, şöyle devam etti:

'Erdoğan anlatıyor. Arada izleyin bunu. 'Biz iktidara geldiğimizde köpeklerin çektiği ambulans vardı' diyor. Ben böyle bir şey görmedim. Sibirya'da falan film mi seyretti acaba. 'Köprüyü komünistler satmaya kalktı, Özal sattırmadı' diyor. Özal 'Satacağım dedi, satmadı. Sonra yenisini de yaptı.' AK Parti'ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum. Nasıl soyulduğunuzu anlatacağım. 1. köprüyü Demirel yaptı. Evvelsi gün gittim mezarına gidip Isparta mitinginden sonra Fatiha okudum. 2. köprüyü Özal yaptı. 3. köprüyü Erdoğan yaptı. Demirel'in yaptığı köprüden 11 liraya geçiyorsun. Bir de geri gidiyorsun. Gidiş geliş 11 lira. Erdoğan'ın yaptığı köprüden giderken 114, gelirken 114 lira 228 lira. Bayramda İstanbul'a giderseniz Demirel'in yaptığı köprüden giderseniz bedava, Erdoğan'ın yaptığı köprüden giderseniz parayla geçeceksiniz. Ey benim milletim bu Erdoğan'ın yüzde 1 oy almaması lazım. 323 milyar dolar borç aldı. 865 milyar dolar vergi topladı. 15 yılda. 60 milyar dolar da özelleştirme yaptı. Bütün bu paraların içinde yaptığı yatırım 30-40 milyar dolar bir şey. Paranın üstü nerede. Paranın üstü yurt dışında. Cumhuriyeti kuranların ana felsefesi şuydu. Dediler ki 'Üç beyaz, üç siyah.' Şeker, pamuk ve un. Bununla kalkınacağız dediler. Üç siyah demir, petrol, kömür. Onun için 1923'te Cumhuriyet kuruluyor. 1925'te Karabük'e gelip araştırma yapıyorlar. Daha Türkiye o tarihte toplu iğne yapamıyor. Şeker fabrikaları çayın yanında keyif olsun diye yapılmadı. O fabrikalar bebeler için yapıldı. Cumhuriyetin ilk yıllarında çocuklar ishalden ölüyordu. Onlara ishali enerji verecek bir şey lazımdı. O da şekerli suydu. Ey Kastamonulu bunu sattırma, sattırmayalım. Erdoğan meydanlarda eliyle işaret yapıyor. Erdoğan'ın döneminde yolsuzluk, yoksulluk, yasaklar, yalanlar var mı? İşte o işaret. Doları aldığında 1.30'du, şimdi 4.50. Kastamonu'da CHP'li belediye yok. 'Bunlar camileri yıkıyor' diyor ya. Ben sordum az önce CHP'li belediyeli arkadaşlara. Bayram yaklaştığı için bütün camileri deterjanla yıkadıklarını söylediler. Birisi herhalde Erdoğan'a bunu yanlış söylemiş. Bir de meydanlarda 'Sen kimsin o paşanın apoletlerini sökeceksin' diyor. Söyleyecek hiçbir şey bulamıyorlar. Muharrem İnce'nin fotoğraflarını yayıyorlar sosyal medyada. Samsun'da sahnedeyim gençler bisiklet getirdi. Bisiklete bindim, almışlar o resmi caminin içine yerleştirmişler. Traktörle camiye girmişim. Camide zeybek oynuyorum. Ahlaksızlığı görüyor musunuz? Ben Cumhurbaşkanı adayıyım. Milletim yerde yemek yiyorsa yerde yiyeceğim. Ne var bunda. Saraylarda yaşamayacağım, milletin içinde olacağım. Ben önceden montajları FETÖ'cülerin yaptığını düşünüyorum, meğer bunlar FETÖ'cülerden betermiş. 2002'de Erdoğan iktidara gelmeden önce biz taş devrindeydik. Buzdolabımız yoktu. Yiyeceklerimizi ağaç kovuğunda saklıyorduk. Diyor ki 'buzdolabı varsa refah var' diyor. 40 sene önce bizim evimizde buzdolabı vardı. Erdoğan buzdolabı ile ilgili bir şey yaptı. İçindekileri boşalttı. Emekliler, biner lirayı aldınız mı? Herkese 1000 lira yok. 500 alan var, 700 alan var, 1000 alan var. Biz birer maaş vereceğiz dedik. Bunlar 'Biner lira vereceğiz' dediler. Orada da yalan söylediler, ayrımcılık yaptılar. Bir apolet tartışması var. Ülkücü kardeşlerime sesleniyorum. Onların vicdanına sesleniyorum. Korgeneral Engin Alan MHP'den milletvekili oldu. Erdoğan Çanakkale'ye gidiyor, Engin Alan ayağa kalkmıyor. Korgeneral ayağa kalkmadı diye Erdoğan hapse atıyor 5 sene. Genelkurmay başkanını hapse attırıyor. Benim dediğim şu. AK Parti'nin iftar yemeği. Erdoğan konuşuyor, beni eleştiriyor. Paşa da alkışlıyor. Ben dedim ki 'Senin apoletlerini sökerim.' Bana kızanlar varmış. Kızanlar kızsın. Lafımın arkasındayım. Kim ne derse desin. Asla geri adım atmam. Sen ayağa kalkmadı diye 5 sene hapse atacaksın bana laf söyleyeceksin. Ben 'kimseyi hapse atarım' demiyorum ki. Bir paşa siyasetin malzemesi oluyorsa 'apoletlerini sökerim' demek 'Seni emekli ederim' demektir.'

'Meydanlardan çağrıda bulunuyorum, istediğin televizyon kanalına gel karşıma çık'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a çağrıda bulunan Muharrem İnce, sözlerini şöyle tamamladı:

'Her akşam televizyonlarda bağırıp çağıran bir Cumhurbaşkanı her akşam 15 kanalda aynı anda herkesle kavga eden bir Cumhurbaşkanı. Asla böyle olmayacağım. Bir gün diyeceğim ki 'Kastamonu Üniversitesi'nden gençler gelsin.' Hazırlıklı sorulan falan değil ama istediğini sorsun. 'Muharrem İnce proje falan yok, çırak' diyor. Sizin huzurunuzda Bay ekonomist, büyük ekonomist ya, gerçi diploma yok ortada. Soruyorum her konuya cevap veriyor, her konuda dava açıyor. Diploma konusunda çıt yok. Ben kavga etmeyeceğim. Ben meydanlarda barış huzur, uzlaşma, ekmek, aş, iş, gelecek, fabrika, bereketli topraklar ben bunları diyeceğim. Ben kavga etmeyeceğim. Ama makara yaparım, dalga geçerim. Mizah bir zeka ürünüdür. Kimde varsa o kullanır. Kastamonu'dan çakma ekonomiste bir çağrıda bulunuyorum. Sevgili hemşerim madem ben çırağım, madem sen ustasın. Bir kere şunu bilmiyorsun. Usta çırak ilişkisini de bilmiyorsun. O ilişkide 'çırak ustayı geçemediği zaman o meslek yok olur' derler. Çok sıkıntıda görüyorum seni rahat ol, benim Cumhurbaşkanlığımda sende rahat edeceksin. Çırak çırak diye uzaktan bağırma. Sen bir meydandasın. Ben bir meydandayım. İstediğin televizyon kanalına istediğin zaman gel karşıma çık benim. Eğer yüreği varsa, ekonomi bilgisi varsa, istediği kanalda ekonomi tartışalım, dış politika tartışalım. Devleti ev sahibi iken kiracı yaptılar. İş adamının birine 'AVM kur' diyor. Geçen sene 901 trilyon kira verdiler. Devlet kira ödedi. 550 trilyon araç kirası ödedi. Devletin ödediklerini görüyor musun? Yapsaydın da mal sahibi olsaydın. Sizlerden isteğim şu, ben bunu tek başına başaramam sizin desteğinize ihtiyacım var. Her biriniz gönüllü Muharrem İnce olacaksınız. Bir oy bir oydur. Buna hazır mıyız? Bir oyunuzla çocuğunuzun, Cumhuriyetin kaderini değiştirirsiniz. Bana verdikleri süreler dalga geçer gibi. Son 6 ayı kanalların önünde geçireceğim. Kanalların önünde miting yapacağım. Bu gece saat 01.00'de hangisi verecek. Ayıp ayıp merak etmeyin. O kanalları yönetenler benim dönemimde sizde özgürleşeceksiniz. Şu kadarcık utanma duygunuz varsa o zaman ziyarete gelmezsiniz. Gelmeyin zaten merak etmeyin. Korkmayın siz de adam yerine konulacaksınız.'

İnce'nin konuşmasının ardından sahneye çıkan yöresel kıyafetli bir kadın, İnce'ye Cide'nin sarı yazması ile bir sepet dolusu erik hediye etti. Mitingin ardından Muharrem İnce, vatandaşlara kırmızı karanfil dağıttı.

Bakmadan Geçme