'Ceviz beynin gıdasıdır günde 5 adet yenilmelidir'
Prof. Dr. Mehmet Şen, gıdanın ilaç olmadığını belirterek,'Gıda ilaç değildir. Sağlıklı beslenmek için sağlıklı gıdalar alınmalıdır.
(CHA) - Prof. Dr. Mehmet Şen, gıdanın ilaç olmadığını belirterek,'Gıda ilaç değildir. Sağlıklı beslenmek için sağlıklı gıdalar alınmalıdır. Ceviz bir beyin gıdasıdır. Günde en az 5 ceviz yenmelidir. Ceviz beyni besleyen çok önemli bir gıda olmakla birlikte olmazsa olmazdır.' dedi.
Batman Üniversitesi Batı Raman Kampüsü Arazinin Değerlendirilmesi, Sert Kabuklu Meyveler Paneli Batı Raman Rektörlük konferans salonunda düzenlendi. Kastamonu Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seyit Mehmet Şen, Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ekmel Tekintaş, Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Karadeniz, Siirt Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Koray Özrenk, Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Müdürü Dr. Yılmaz Boz'un panelde konuştu. Panel öncesi Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam konuştu. Rektör Prof. Dr. Uluçam gerçekleştirilen panelin önemine dikkat çekerek, Batı Raman Kampüsü'nün sert kabuklu meyvelerle yeni bir çehre kazanacağını söyledi. Orman Şefi Fatih Mutlu Koçak tarafından sunum yapıldı. Daha sonra panelistler söz aldı.
Panelde Türkiye'nin önemli ceviz üreticisi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Şen, gıdanın ilaç olmadığını belirterek şunları söyledi: ' Gıda ilaç değildir. Sağlıklı beslenmek için sağlıklı gıdalar alınmalıdır. Ceviz bir beyin gıdasıdır. Günde en 5 ceviz yenmelidir. Ceviz beyni besleyen çok önemli bir gıda olmakla birlikte olmazsa olmazdır. Türkiye ceviz üretiminde dünyada ABD'den sonra gelmektedir. ABD halkı sağlıklı beslenmez, üstelik ürettiği cevizi beslenmek için değil satmak için kullanır. Ülkemiz ise üretmekle kalmaz, kendi iç pazarında tüketir, insanlar her zaman ceviz yer. Cevizi hayatımızın her alanında görürüz, ama çok tüketmek yerine günde en az 5 adet ceviz yense yeterlidir.'
TÜRKİYE CEVİZİN ANAVATANI
Prof. Dr. Şen'den sonra söz alan Prof. Dr. Ekmel Tekintaş, cevizin anavatanının Türkiye olduğunu ifade etti. Bir dönemler Türkiye'nin ceviz üretiminde dünyada birinci sırada olduğunu anlatan Prof. Dr. Tekintaş, son yıllarda ise bunun aksi durum yaşandığını ifade ederek, ' Eskiden Türkiye cevizin anavatanıydı. Fakat son yıllarda bunu söyleyemiyoruz, çünkü ceviz ağaçlarını marangoz sanayisinde çeyiz sandığı, koltuk takımlarında, sandalye ve masalar için kullanınca ceviz ağaçlarını yok ettik.' dedi.
Üniversitelerin bilim ve ışık kaynağı olduğuna işaret eden panelistlerden Dr. Yılmaz Boz, Batman Üniversitesinin kabuklu meyveler konusunda yapacağı araştırmalarla da bölgenin önemli bir ışık kaynağı olacağını kaydetti. Son olarak söz alan Doç. Dr. Koray Özrenk, Türkiye'de ve dünyada fıstık yetiştiriciliğini bilimsel verilerle anlatırken, Batman Üniversitesi Batı Raman Kampüsü çevresinin kireçli tabakaya sahip olması nedeniyle fıstık üretiminde çok önemli bir konuma erişebileceğini sözlerine ekledi. Rektör Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam'ın panelistlere çiçek ve teşekkür plaketi takdim etmesiyle son buldu. Panelistler daha sonra Batı Raman Kampüsü Merkez Kütüphanesi ve Fen Edebiyat Fakültesi Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümünün restorasyon laboratuvarlarını gezdi.
Batman Üniversitesi Batı Raman Kampüsü Arazinin Değerlendirilmesi, Sert Kabuklu Meyveler Paneli Batı Raman Rektörlük konferans salonunda düzenlendi. Kastamonu Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seyit Mehmet Şen, Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ekmel Tekintaş, Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Karadeniz, Siirt Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Koray Özrenk, Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Müdürü Dr. Yılmaz Boz'un panelde konuştu. Panel öncesi Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam konuştu. Rektör Prof. Dr. Uluçam gerçekleştirilen panelin önemine dikkat çekerek, Batı Raman Kampüsü'nün sert kabuklu meyvelerle yeni bir çehre kazanacağını söyledi. Orman Şefi Fatih Mutlu Koçak tarafından sunum yapıldı. Daha sonra panelistler söz aldı.
Panelde Türkiye'nin önemli ceviz üreticisi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Şen, gıdanın ilaç olmadığını belirterek şunları söyledi: ' Gıda ilaç değildir. Sağlıklı beslenmek için sağlıklı gıdalar alınmalıdır. Ceviz bir beyin gıdasıdır. Günde en 5 ceviz yenmelidir. Ceviz beyni besleyen çok önemli bir gıda olmakla birlikte olmazsa olmazdır. Türkiye ceviz üretiminde dünyada ABD'den sonra gelmektedir. ABD halkı sağlıklı beslenmez, üstelik ürettiği cevizi beslenmek için değil satmak için kullanır. Ülkemiz ise üretmekle kalmaz, kendi iç pazarında tüketir, insanlar her zaman ceviz yer. Cevizi hayatımızın her alanında görürüz, ama çok tüketmek yerine günde en az 5 adet ceviz yense yeterlidir.'
TÜRKİYE CEVİZİN ANAVATANI
Prof. Dr. Şen'den sonra söz alan Prof. Dr. Ekmel Tekintaş, cevizin anavatanının Türkiye olduğunu ifade etti. Bir dönemler Türkiye'nin ceviz üretiminde dünyada birinci sırada olduğunu anlatan Prof. Dr. Tekintaş, son yıllarda ise bunun aksi durum yaşandığını ifade ederek, ' Eskiden Türkiye cevizin anavatanıydı. Fakat son yıllarda bunu söyleyemiyoruz, çünkü ceviz ağaçlarını marangoz sanayisinde çeyiz sandığı, koltuk takımlarında, sandalye ve masalar için kullanınca ceviz ağaçlarını yok ettik.' dedi.
Üniversitelerin bilim ve ışık kaynağı olduğuna işaret eden panelistlerden Dr. Yılmaz Boz, Batman Üniversitesinin kabuklu meyveler konusunda yapacağı araştırmalarla da bölgenin önemli bir ışık kaynağı olacağını kaydetti. Son olarak söz alan Doç. Dr. Koray Özrenk, Türkiye'de ve dünyada fıstık yetiştiriciliğini bilimsel verilerle anlatırken, Batman Üniversitesi Batı Raman Kampüsü çevresinin kireçli tabakaya sahip olması nedeniyle fıstık üretiminde çok önemli bir konuma erişebileceğini sözlerine ekledi. Rektör Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam'ın panelistlere çiçek ve teşekkür plaketi takdim etmesiyle son buldu. Panelistler daha sonra Batı Raman Kampüsü Merkez Kütüphanesi ve Fen Edebiyat Fakültesi Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümünün restorasyon laboratuvarlarını gezdi.