Cesuroğlu 'Bugün FETÖ'cüler olduğu gibi o gün de ihtilalcılar vardı'

Türkiye Muharip Gaziler Derneği (TÜMGAZİDER) Başkanı emekli Hakim Kıdemli Albay Ali Cesuroğlu, 21 Mayıs 1963'te yapılan müdahale girişimine karşı çıktığını belirterek, "Eğer katılsaydım, şu anda bende idam edilmiş olacaktım" dedi.

  • 1014
TAKİP ET

Türkiye Muharip Gaziler Derneğinin (TÜMGAZİDER) kurucu şube başkanlığını yapan, 'En Yaşlı Kıbrıs Gazisi' unvanını taşıyan, aynı zamanda Kore gazisi 95 yaşındaki emekli Hakim Kıdemli Albay Ali Cesuroğlu, ilerleyen yaşına rağmen 2010'da kurucu şube başkanlığını yaptığı TÜMGAZİDER aracılığıyla gaziler ve yakınları için hukuk mücadelesi yürütüyor. Kastamonu'da merkeze bağlı Çavundur köyünde 1 Eylül 1923'te dünyaya gelen emekli Hakim Albay Ali Cesuroğlu, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezuniyetinin ardından 1948'de İstanbul 3. Zırhlı Tugayı'nda göreve başladı. 1974'te Kıbrıs Barış Harekatı'na katılan Cesuroğlu, 4 yıl sonra Ankara Mamak Kolordu Mahkemesinden emekliye ayrıldı.

'Savaş gazilerimizin birçoğu rahmetli oldu'

Muharip gazilerin savaşan gaziler olduğunu söyleyen emekli Hakim Albay Ali Cesuroğlu, 'Bizim derneğimiz İstiklal Savaşı Gazileri, Kore gazileri ve Kıbrıs gazilerinden oluşuyor. Maalesef şu anda İstiklal Savaşı gazilerimizi aramızda göremiyoruz. Birçoğu hakkın rahmetine kavuştu. Kastamonu'da 19 tane şu anda sağ olarak yaşayan Kore gazimiz var. Kıbrıs gazilerimiz de şu anda Kastamonu'da 250 tane. 250 civarında da Türkiye'nin değişik vilayetlerinde yaşıyor' dedi.

'Asker, siyasetçiler kadar politikadan anlamaz'

1974 yılında Başbakan Bülent Ecevit döneminde gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı'nda Kıbrıs'ın tamamının alınabileceğini söyleyen Ali Cesuroğlu, 'Ama bu devlet politikasıdır. Hata ettiler. Lefkoşa'yı hemen hemen boşaltmışlardı. Hava meydanı da bizim elimizdeydi. Orada yanlış bir hesap oldu. Sadece tapusunu alıyormuşuz gibi o kısmı aldığımız zaman o bizde kalacakmış gibi bir algı oluştu. Halbuki çoğunu al pazarlıkta verirsen ver. Elin güçlü olsun. Asker, asker olarak siyasetçiler kadar politikadan anlamaz. Asker ne emir verilirse onu yapar' diye konuştu.

'Bugün FETÖ'cüler olduğu gibi o gün de ihtilalcılar vardı'

21 Mayıs 1963'de hükumete yönelik müdahale girişimine dahil olmadığını ve karşı çıktığını anlatan TÜMGAZİDER Başkanı emekli Hakim Kıdemli Albay Ali Cesuroğlu, '1960 döneminde düşünmüşler. Ben de Genelkurmay Başkanının en yakınındaki kişiyim. Bazı durumlardan istifade etmek istediler. Ben 'hayır' dedim ve aramız açıldı. Beni Diyarbakır Kolordu Komutanlığı baş hakimliğine gönderdiler. Bugün FETÖ'cülerde olduğu gibi o gün de ihtilalcılar beni gönderdiler. İstediklerini istedikleri yerlere gönderiyorlardı' şeklinde konuştu.

'Ben de katılmış olsam idam olacaklar arasında yer alacaktım'

Diyarbakır'dayken 22 Şubat olaylarının yaşandığını anlatan Cesuroğlu, '22 Şubat olaylarında o zat emekli oldu. Emekli olduktan sonra ben tekrardan Genel Kurmay Mahkemesi'ne tayin oldum. O sırada aynı zat 21 Mayıs 1963'te ihtilala kalkıştı. 21 Mayıs'ta mahkemelik oldu. İhtilal başarısız olunca yakalandı. İçeri atıldı. Soruşturma biriminin başına ben geçtim. Baş hakimlik yaptım. Sonra duruşma oldu. Duruşmada kendisi itiraz etti. Bir taktik vardı orada. Beni duruşmadan çekip devam edeceklerini sanıyorlardı. Çünkü meclisten idam kararının çıkacağını ben biliyordum. Suçu onu gerektiriyordu. Mecliste de redd-i hakim propagandası yapacaklardı. Onu bir tarafa attım. Kendim çekildim. Dönemin Genel Kurmay Başkanı olan Cevdet Sunay beni çağırdı. 'Bize attığı çamuru sana da mı attı diye sordu?'' Yanındaki işbirlikçileri ile birlikte idam oldular. Hata etti. Kendisi egoizminin kurbanı oldu. İdam olan kişi ile yakın arkadaştık. Ben de katılmış olsam idam olacaklar arasında yer alacaktım. O idam oldu gitti, belki kemikleri çürüdü ama ben hala ayaktayım' ifadelerini kullandı.

'Türk Milleti isyan edenlere itibar etmez'

Her zaman devlete olan sadakati ile çalıştığını belirten Cesuroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Görevim neyse onu yaptım. Doğruluktan, dürüstlükten hiçbir zaman ayrılmadım. Şu anda 96 yaşındayım, sağlığımı geçmişte yaşadığım düzenli hayatım kadar doğruluğuma da borçluyum. 97 senelik Cumhuriyet hayatımızda, İstiklal Savaşı dönemi de dahil ülkemizde daima ayaklanmalar olmuştur. Fakat hiçbirisi başarılı olamamıştır. Türk Milleti isyan edenlere itibar etmez. Er ya da geç hakikat ortaya çıkar ve ihtilal yapanlar hüsrana uğrarlar. 15 Temmuz hain darbe girişimi çok hatalı bir davranış. Geçmişe dayanarak söylüyorum benim şahsi kanaatim 15 Temmuz gibi hain bir kalkışmanın hiçbir zaman olamayacağı kanaatindeyim. Çünkü asker geçmişteki deneyimleriyle isyanın, idareye el koymanın bu memlekete bir faydası olmadığını artık anlamıştır. Çünkü asker idare edilir. Asker memleket idaresini bilmez. Hata ettiler. Başaramazlar ve bunu akıllarının ucundan dahi geçirenler hiçbir zaman başaramayacaktır. Türkiye şu anda çok iyi bir yoldadır. Cumhuriyet tarihinde Atatürk zamanından sonra hiçbir şekilde böylesine bir yükselme itibarlı bir durum olmamıştır.'

Bakmadan Geçme