Cep telefonlarından yayılan radyasyonun etkilenmediği hücre yok
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) ve Türk Stereoloji Derneği işbirliği ile yapılan Tıp ve Biyolojide Elektromanyetik Alan Sempozyumu'na çok sayıda ülkeden katılan tıp kökenli bilim adamları ve araştırmacılar, cep telefonlarındaki sinci…
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) ve Türk Stereoloji Derneği işbirliği ile yapılan Tıp ve Biyolojide Elektromanyetik Alan Sempozyumu'na çok sayıda ülkeden katılan tıp kökenli bilim adamları ve araştırmacılar, cep telefonlarındaki sinci tehlikeleri bir kez daha gözler önüne serdi. Cep telefonlarının yaydığı radyasyonun en çok anne karnındaki ve yeni yeni doğan bebeklere zarar verdiğine dikkat çeken proföserler, elektromanyetik alan oluşturan ve radyasyon yayan cep telefonlarının tümörden beyin hasarlarına, kanserden üreme bozukluklarına kadar birçok hastalığı tetiklediği, vücutta etkilemediği hücre bulunmadığının altını çizdi.
Sempozyumun sonuç bildirgesine ilişkin toplantı, üniversitenin konuk evinde yapıldı. Toplantıya katılan ABD Çevre Sağlığı Örgütü (Enviromental Health Trust) Kurucu Başkanı Prof. Dr. Devra Davıs, Utah Üniversitesi'nden Lloyd Morgan, New York'taki Sloan-Kettering Kanser Merkezi üyesi Prof. Dr. Dr. David Gültekin, Avustralya Wellington Victoria Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mary Redmayne, Gazi Üniversitesi Biyofizik Anabilim Dalı Kurucu Başkanı ve Radyasyon Korunma Merkezi (GNRK) Müdürü Prof. Dr. Nesrin Seyhan ile Türk Stereoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaplan, cep telefonların vücuttaki zararlarının ulaştığı boyutlarla ilgili bilgi verdi.
Cep telefonlarının yaydığı radyasyonun tümör ve göğüs kanserini tetiklediğinin tespit edildiğini dile getiren ABD Çevre Sağlığı Örgütü Kurucu Başkanı Prof. Dr. Devra Davıs, en büyük zararı ise çocukların gördüğünü kaydetti. Prof. Dr. Davıs, 'Yapılan bilimsel araştırmalar, cep telefonlarından yayılan radyasyonun yeni doğan hayvanları annelerinden daha çok etkilediğini gösteriyor. Cep telefonu 2 yönlü mikro dalga cihazdır. Radyasyonun yarısı dokuya işlemektedir. Bu nedenle yavru hayvanların beyinleri, gözleri, derilerinde zarar tespit edildi. Bu çok önemli bir mevzu. Çocukların beyninde daha çok sıvı var ve kafatası daha ince. Bu yüzden çocukları korumak istiyoruz. Çocukların bir deney hayvanı olarak kullanılması doğru değildir. Bisiklet sürdükleri onlara kask veriyoruz, arabada kemer takıyoruz. Cep telefonları da aynı şekilde daha güvenli şekilde kullandırılmalıdır. Güvenli olmak, üzgün olmaktan daha iyidir.' bilgisini verdi.
Cep telefonu radyasyonuna ilişkin yapılan klinik araştırmalarında cep telefonlarını kendi yakınlarında kullanan erkeklerde daha az sperm sayısı olduğu görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Davıs, 'Şuan göğüs kanserine ilişkin önemli bir çalışma yürütüyoruz. Bu ön rapor ama çok önemli. 6 bayanımız var. Bunlar çok sık görülmeyen tipte göğüs kanserine sahipler. Bu kadınlar, cep telefonlarını göğüslerine yakın yerlerde tutuyorlardı. Cep telefonunun bulunduğu yerlerde tümör teşhis edildi. Bazı Afrika ülkelerindeki kadınlarda göğüs kanserinin artmasının bir nedeni de cep telefonlarını iç çamaşırında taşımak olabilir.' açıklamasında bulundu.
TÜM ELEKTRONİK CİHAZLAR BÜYÜK TEHLİKE
Gazi Üniversitesi Biyofizik Anabilim Dalı Kurucu Başkanı ve Radyasyon Korunma Merkezi (GNRK) Müdürü Prof. Dr. Nesrin Seyhan ise baz istasyonlarından evlerdeki elektrikli aletlere, pille çalışan cihazlardan hastanelerdeki tıbbi görüntüleme makinelerine kadar tüm elektronik sistemlerin insan sağlığı için büyük tehdit oluşturduğunun altını çizdi. Prof. Dr. Seyhan, '24 saat baz istasyonundan radyasyona maruz kalmak, kronik hastalıklara sebep oluyor. Problem buradadır. Baz istasyonları mahalle aralarında kurulmamalı, çatılara konmamalıdır. Bütün kullandığımız cihazlar elektromanyetik alan oluşturuyor ve bizi etkiliyor. Vücudumuz elektromanyetik alanlara karşı son derece duyarlı. Tıp fakültelerinde X ışınla görüntülemenin en son yapılması gereken tetkik yöntemi olmalıdır. Önce ustrasaund ve klinik tetkikleri yapılmalı, sonra manyetik rezoransa, en sonunda da tomograifi ya da mamografiye başvurulmalıdır.' ifadelerini kullandı.
RADYASYONDAN KORUNMAK İÇİN NELER YAPILMALI
Cep telefonlarının sohbet aracı olmadığının altını çizen uzmanlar, telefon radyasyonundan korunmak için alınacak tedbirleri şöyle sıralıyor;
-Mutlaka kulaklık kullanılmalı
-En az 10 milimetre uzaktan konuşulmalı
-Mümkün olduğunca kapalı tutulmalı
-Yatarken başucunda durmamalı
Sempozyumun sonuç bildirgesine ilişkin toplantı, üniversitenin konuk evinde yapıldı. Toplantıya katılan ABD Çevre Sağlığı Örgütü (Enviromental Health Trust) Kurucu Başkanı Prof. Dr. Devra Davıs, Utah Üniversitesi'nden Lloyd Morgan, New York'taki Sloan-Kettering Kanser Merkezi üyesi Prof. Dr. Dr. David Gültekin, Avustralya Wellington Victoria Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mary Redmayne, Gazi Üniversitesi Biyofizik Anabilim Dalı Kurucu Başkanı ve Radyasyon Korunma Merkezi (GNRK) Müdürü Prof. Dr. Nesrin Seyhan ile Türk Stereoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaplan, cep telefonların vücuttaki zararlarının ulaştığı boyutlarla ilgili bilgi verdi.
Cep telefonlarının yaydığı radyasyonun tümör ve göğüs kanserini tetiklediğinin tespit edildiğini dile getiren ABD Çevre Sağlığı Örgütü Kurucu Başkanı Prof. Dr. Devra Davıs, en büyük zararı ise çocukların gördüğünü kaydetti. Prof. Dr. Davıs, 'Yapılan bilimsel araştırmalar, cep telefonlarından yayılan radyasyonun yeni doğan hayvanları annelerinden daha çok etkilediğini gösteriyor. Cep telefonu 2 yönlü mikro dalga cihazdır. Radyasyonun yarısı dokuya işlemektedir. Bu nedenle yavru hayvanların beyinleri, gözleri, derilerinde zarar tespit edildi. Bu çok önemli bir mevzu. Çocukların beyninde daha çok sıvı var ve kafatası daha ince. Bu yüzden çocukları korumak istiyoruz. Çocukların bir deney hayvanı olarak kullanılması doğru değildir. Bisiklet sürdükleri onlara kask veriyoruz, arabada kemer takıyoruz. Cep telefonları da aynı şekilde daha güvenli şekilde kullandırılmalıdır. Güvenli olmak, üzgün olmaktan daha iyidir.' bilgisini verdi.
Cep telefonu radyasyonuna ilişkin yapılan klinik araştırmalarında cep telefonlarını kendi yakınlarında kullanan erkeklerde daha az sperm sayısı olduğu görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Davıs, 'Şuan göğüs kanserine ilişkin önemli bir çalışma yürütüyoruz. Bu ön rapor ama çok önemli. 6 bayanımız var. Bunlar çok sık görülmeyen tipte göğüs kanserine sahipler. Bu kadınlar, cep telefonlarını göğüslerine yakın yerlerde tutuyorlardı. Cep telefonunun bulunduğu yerlerde tümör teşhis edildi. Bazı Afrika ülkelerindeki kadınlarda göğüs kanserinin artmasının bir nedeni de cep telefonlarını iç çamaşırında taşımak olabilir.' açıklamasında bulundu.
TÜM ELEKTRONİK CİHAZLAR BÜYÜK TEHLİKE
Gazi Üniversitesi Biyofizik Anabilim Dalı Kurucu Başkanı ve Radyasyon Korunma Merkezi (GNRK) Müdürü Prof. Dr. Nesrin Seyhan ise baz istasyonlarından evlerdeki elektrikli aletlere, pille çalışan cihazlardan hastanelerdeki tıbbi görüntüleme makinelerine kadar tüm elektronik sistemlerin insan sağlığı için büyük tehdit oluşturduğunun altını çizdi. Prof. Dr. Seyhan, '24 saat baz istasyonundan radyasyona maruz kalmak, kronik hastalıklara sebep oluyor. Problem buradadır. Baz istasyonları mahalle aralarında kurulmamalı, çatılara konmamalıdır. Bütün kullandığımız cihazlar elektromanyetik alan oluşturuyor ve bizi etkiliyor. Vücudumuz elektromanyetik alanlara karşı son derece duyarlı. Tıp fakültelerinde X ışınla görüntülemenin en son yapılması gereken tetkik yöntemi olmalıdır. Önce ustrasaund ve klinik tetkikleri yapılmalı, sonra manyetik rezoransa, en sonunda da tomograifi ya da mamografiye başvurulmalıdır.' ifadelerini kullandı.
RADYASYONDAN KORUNMAK İÇİN NELER YAPILMALI
Cep telefonlarının sohbet aracı olmadığının altını çizen uzmanlar, telefon radyasyonundan korunmak için alınacak tedbirleri şöyle sıralıyor;
-Mutlaka kulaklık kullanılmalı
-En az 10 milimetre uzaktan konuşulmalı
-Mümkün olduğunca kapalı tutulmalı
-Yatarken başucunda durmamalı