Bıyıklı "Sözlerini aynen kendisine iade ediyorum"
CHP Kastamonu İl Başkanı Muzaffer Bıyıklı basın açıklamasında bulundu.
Anayasa değişikliği ile ilgili referandum sürecinin sonuna geliyoruz. Bu Anayasa değişikliğine bütün yetkilerin bir kişide toplanmasına, bütün kararların bir kişi tarafından verilmesine, meclisin yetkisizleştirilmesine, hukukun işlemez hale getirilmesine, denge ve denetim sisteminin olmayışı nedeni ile karşı olduk. Yaptığımız kampanya ile de Anayasanın değiştirilecek 18 maddesine itirazlarımızı anlatmaya çalıştık. Anayasa değişikliğinden yana olanların değişikliği savunmak yerine Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na, partimize ve hayır oyu vereceklere yönelik sataşmalarına ve tahriklerine cevap vermedik.
Ancak dün bir yerel gazetemizde Milletvekilimiz Murat Demir'in Anayasa değişikliği gerçekleşirse ülkemizde işlerin nasıl yürüyeceği ile ilgili açıklamalarını okuyunca aslında getirilmek istenen sistemin nasıl bir sistem olduğu yönünde endişem ve kuşkularım netleşti. Eğer değişiklik onaylanırsa bürokrasi holigarşisinin (ne demekse?) etkisi ortadan kalkacak, Kastamonu Şeker Fabrikası ile ilgili bütün kararı Cumhurbaşkanı verecek; çağıracak müteahhidi 'İnebolu yolunu sen yapacaksın' diyecekmiş. Doğru ve esas olan buymuş.
Sanırsınız seksen milyonluk bir ülke değil de bir şirket yönetiliyor. Sayın Demir, bahsettiğiniz sistem Afrika'nın en ilkel kabilelerinde bile yok. Devlet yönetiminde her işin bir araştırması, planlaması, şeffaflık özelliği ve hepsinden önemlisi hukuki boyutu vardır. Devlet işleri demokrasi ve hukuk ilkeleri ile yönetilen bütün ülkelerde herkesin gözü önünde; şeffaf, adil ve yansız ihalelerle yaptırılır. Kim olursa olsun müteahhidi çağırıp sana şu işi verdim diyemez. Böyle bir durumda İnebolu yolu için çağırılacak müteahhidin kim olacağını herkes tahmin edebilir. Biz, devlet bir kişi tarafından yönetilirse yanılabilir, aldatılabilir, kandırılabilir, tarafsız davranamayabilir derken tam da bunu söylemek istiyorduk. Bütün kararları bir kişinin tek başına vermesi doğru olmaz derken böyle bir durumu kastediyorduk. Sağ olsun Sayın Demir bizim ifade etmek istediklerimizi ve kaygılarımızı çok güzel anlatmış olmuş. Eğer bu Anayasa değişikliği onaylanırsa ülkemizin bir kişi tarafından nasıl keyfi bir anlayışla yönetileceğini herkes öğrenmiş oldu.
Sayın Demir daha önce de Genel Başkanımıza ve partimize yönelik hakaret içeren sözler sarf etmişti ve kendisini bu konuda uyarmıştım. Ancak dün gene kendini tutamamış ve Genel Başkanımıza 'Kılıçdaroğlu maşa' diyerek yine hakaret etmiş. Kem söz sahibine aittir. Sayın Demir, kendinde hissettiği eksiklikleri kapatmak, gündemdeki yerini korumak için Genel Başkanımıza ve bize hakaret yolunu seçiyor. Sözlerini aynen kendisine iade ediyorum.'