Binalar yıkılsa da, Türkiye'miz ayakta kalacak
Kardeş Azerbaycan'dan 'Misafir kalem' Elşad Paşasoy yazdı. 'Binalar yıkılsa da, Türkiye'miz ayakta kalacak.'
Kardeş Azerbaycan'ın Yeni Müsavat Gazetesi'nden 'Misafir kalem' Elşad Paşasoy yazdı.
'Binalar yıkılsa da, Türkiye'miz ayakta kalacak.'
Türkiye'de deprem olduğu anlarda doğrusunu söylemek gerekirse olayın bu kadar büyük olduğunu hiç kimse anlayamadı. Saatler ilerledikçe ikinci deprem haberi geldikten birkaç saat sonra herkes gibi bende derinden sarsıldım.
Dünyanın dört bir tarafında yaşayan Türkler gibi benimde yüreğim sızladı, gözlerimden yaşlar aktı.
Nasıl akmasın ki; Can paremiz canımız Türkiye'deki kardeşlerimiz enkaz altındaydı. Hala yüreğimiz sızlıyor… Can parçamız Türkiye'mizde yaşanan dehşet verici depremin kurbanları artmaması için, ellerimiz havada, dilimizde dualar… Hepimiz sarsılmış durumdayız. Bu deprem Azerbaycan'dan teğet geçse de her birimizin üzerine binalar yıkılmış gibiyiz…
İlk depremin şiddeti 7,7 büyüklüğünde gecenin bir yarısı, çocuktan büyüğe herkesin tatlı rüyada olduğu vakit yakalamıştır kardeşlerimizi. Saatlerdir arama kurtarma ekipleri kardeşlerimizi kurtarma için gayret gösteriyor. Enkaz altında pijamalarıyla insanlar hayat mücadelesi vermektedir.
Çocukların yalvarış dolu sesleri; “Kurtarın bizi” bağırışları. İnsan o sahneyi gözünün önüne getirdiğinde bile dehşete kapılıyor.
Ama Türkiye'mizin bu sınavdan da başarıyla çıkacağına eminiz… Tarih boyu kardeşlerimiz bir çok afet ve terör olayları ile karşı karşıya kalmış ve hep başarıyla ayağa kalkmıştır. Allah'ın izniyle bu defada aynısı olacak. Buna Türk dünyasında yaşayan herkes inanıyor.
Son senelerde kardeş ülke defalarca yıkıcı depremler yaşamıştır. En dehşet saçanı 1999 senesindeki Gölcük depremi olarak biliyorduk. 17 binden fazla kardeşimiz hayatını kaybetmişti. Fakat Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hatırlattı: 6 Şubat Kahramanmaraş depremi 1939 senesinde yaşanan Erzincan depreminden sonra en şiddetli deprem olduğunu (!) Erzincan depreminin 33 bin can aldığını ve 100 binden fazla kardeşimizin yaralandığını. Bu sayıları düşündüğünüzde soğuk terler döküyoruz. Enkaz altında kalan yaralılarımızı Allah korusun, Türkiye'miz tabi ki bu zorlukların üstesinden tek başına gelmeyi de bilir, lakin kardeş ülke depremden hemen sonra 4'üncü seviye alarm ortaya koydu ve tüm dünyadan yardım talebinde bulundu. Çünkü Türkler kibirli değildir ve insan hayatı her şeyden önde gelmektedir. Depremin gece saatlerinde olması enkaz altında kalan insanların yaşam şanslarını artırması için bu çağrıyı yaptığına inanıyoruz. Bir canın kurtulması hepimiz için çok çok değerlidir. Artık dünyanın her yerinden Türkiye'ye yardım edebilecekleri bildirildi. Bu defada kardeşin yanına yetişen yine kardeşi oldu. Azerbaycan olayın yaşandığı andan sadece geçmiş olsunla yetinmiyor. Artık iki büyük arama kurtarma ekibi her birinde 500'er kişilik ekipler kardeş ülkeye gidiyordu. Düne kadar iki kardeş ülke ordusu Kars'ta birlikte askeri eğitimdeydiler. Bugün haber aldık ki eğitimde olan Azerbaycan askeri de arama kurtarma için depremin olduğu bölgeye gitmiştir. Tabii ki başka türlü de olamazdı kardeş kardeşe yardıma ihtiyacın var mı diye sormaz ki; hemen yardıma koşar… Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la telefon konuşmasında “Azerbaycan ve Türkiye her zaman olduğu gibi birbirinin yanındadır” şeklinde sözleri her birimizin fikrini ifade etmiş oldu. Azerbaycan ve Türkiye tarihin farklı dönemlerinde çok ağır imtihanlara karşı birlikte göğüs germişlerdir. Çanakkale'de Bakü'de Karabağ'da… Aynı zamanda geçtiğimiz asırda Türkiye zor dönemden geçerken Azerbaycan yardım elini uzatmıştır. Dönemin Bakü Hükümet Başkanı Gazi Mustafa Atatürk'e yazdığı mektupta; “Kardeş kardeşe borç vermez” Biz kendimize borç biliyoruz ama vefa borcu… Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi “Azerbaycan'ın sevinci sevincimiz, kederi kederimizdir.”
Aslında bu her şeyi açıklıyor.
2020 senesinde menfur düşman Tovuz iline yapılan saldırıda Türkiye “boyunu aşan” düşmana uyarıda bulundu! Karabağ zaferini birlikte kazandık ve bu gün Karabağ'ı, Doğu Zengezur'u birlikte yapılandırıyor Türkiye ve Azerbaycan firmaları. Eminiz ki Türkiye'deki yıkılan binaların yerinde en modern, kaliteli ve dayanıklı binaların temelini de beraber atacağız…
İnşallah bu bölgelerde hayat daha güzel devam edecektir. Üzülerek söylemek gerekiyor ki hayatını kaybedenler geri gelmeyecek. Fakat onların torunları bu coğrafyada huzur içinde yaşayacaklar.
2017 senesinde Türkiye'ye yerleşmiş mültecilerin durumu ile ilgilenmek için Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa illerine gitmiştik. O zaman savaştan kaçan mültecilerin sayısı 3 milyonu geçiyordu. Savaşı görmüş çocukların gözlerindeki keder beni derinden etkilemişti, bu sefer süresince. Onlar Türkiye'ye o kadar çok minnettardılar ki. Sahip çıkmıştı onlara Türkiye tek başına…! Avrupa'nın sahip çıkmadığı milyonlarca savaş mağduruna sahip çıkmıştı kardeşimiz Türkiye. Şimdi o bölgedeki depremden Suriye'de etkilenmiş durumda. Zaten darmadağın olmuş şehirler biraz daha dağılmış duruma düştü. Orada da can kayıpları yaşandı. Suriye'nin de bu bölgesinin yükünü Türkiye üstlenmiştir yıllarca… Zor olacak fakat Türkiye bu defada başaracaktır.
2023 senesi Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasının 100. yıl dönümü. Keşke böyle başlamayaydı, fakat üzülerek söylemek gerekiyor ki beklenmedik sürprizle karşılaştı kardeş ülkemiz.
Aynı zamanda önümüzde seçimler var, mayıs ayında 100 senelik cumhuriyet, liderini seçecek. Eminiz ki Türk düşmanları bu defada bozguna uğrayacaktır! Eminiz ki binalar yıkılsa da Türk dünyasının umudu canımız Türkiye'miz hep ayakta kalacak…
Yanındayız Türkiyem…