BBP'li Yelis "Kastamonu İstismar Ediliyor"
BBP Kastamonu Milletvekili Adayı Ahmet Yelis, iktidar partisi milletvekillerinin Kastamonu halkının haklarını savunamadığını ve iktidar partisi tarafından Kastamonuluların istismar edildiğini belirterek, 1 Kasım'da yapılacak seçimlerde vatandaşların haklarının yenmesine karşı sessiz kalmamasını istedi.
BBP KASTAMONU MİLLETVEKİLİ ADAYI AHMET YELİS; 'HAKLARINIZIN YENMESİNE KARŞI SESSİZ KALMAYIN'
Ahmet Yelis, bir otelde düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi. 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü dolayısıyla gazetecilerin bayramını kutlayan Ahmet Yelis, AK Parti Kastamonu Milletvekili Adayı Hakkı Köylü'nün 'Türkiye, en büyük kalkınmayı AK Parti döneminde gerçekleştirdi' yönündeki açıklamalarına atıfta bulunarak, '1946-2002 yılları arasında yani AK Parti, henüz iktidara gelmeden, serbest seçimlerin yapıldığı yani demokrasiye geçildiğinden itibaren Türkiye'nin büyümesi 5.1 iken, Sayın Hakkı Köylü'nün bahsettiği istikrar var dediği dönümde yani 2013-2014 sonrasında 4.7'dir. Yani Türkiye, büyüme göstermemiş aksine geriye gelmiştir. 2003-2006 yılları arasında büyüme gerçekten yüksekti. AK Parti'nin birinci döneminde ülkenin büyümesi 7.4'tü. Fakat 2007-2014 yılları arasında büyüme 3.2'ye kadar düşmüştür. Bu yüzden insanların ve siyasetçilerin hafızasında tahmin ediyorum ki, büyüme böyle kaldığı için beyanat verdiklerini düşünüyorum. Hatta 2015 yılına gelindiğinde ülkenin büyümesi 3.2'den de daha kötü durumda, yıl sonuna kadar büyümenin yüze 2'ye kadar düşmesi bekleniyor' dedi.
Kastamonu'nun geniş bir coğrafyaya sahip olduğunu söyleyen Ahmet Yelis, 'Ben, Bozkurt'luyum. Bozkurt'un Günvakti köyündenim. Ben, ne zaman köyüme gitsem, bana 'yolumuz, ne zaman yapılacak' diye soruyorlar. Sormakta da haklılar. Çünkü zıplaya zıplaya yoldan gidiyorlar. Baktığınız zaman, bu yolun istihkakı çıkmış, fakat yol için gelen para, başka bir proje için kullanılmış. Ne bileyim, Kastamonu Havalimanı için bu tür istihkaklar Havalimanına aktarılmış. Burada siyaset yapan milletvekili arkadaşlarımızın bir kere, bu memleketin haklarını kendilerinin savunması gerekiyor. Şikayet etmeleri gerekmiyor. Önce kendi parti içlerinde bu sorunu çözmeleri gerekiyor. Bizim Kastamonu insanımız, Osmanlı döneminde saraylarla ilişkilerini iyi götürmüşse, Osmanlı'dan bu yana hiçbir kere protez olmamışsa, her zaman makul davranıp, makul taleplerde bulunmuşsa, bu kadarda haklarının yenilmemesi gerekiyor. Benim köylüme gelen ödeneklerin Havalimanına aktarmak olmaz. Yapabiliyorsan bu istihkakı ayrı çıkar. Devlet bütçesinden havalimanına aktar. Parti içinde demokrasi olmazsa, siyasiler bir dahaki dönemde 'ben, seçilir miyim' korkusunu liderlerinin iki dudağının arasına bırakırsa gelirler burada vuruşurlar, şikayet ederler, ondan sonra giderler Ankara'da hiç sesleri çıkmaz. Önemli olan burada sesinin çıkması değil, Ankara'da sesinin çıkması önemli' diye konuştu.
'TEK BAŞINA İKTİDAR OLMA, ÖLÜM KALIM MESELESİ DEĞİL' Seçmenin, 1 Kasım'da oy kullanırken 'illa benim oy verdiğim parti, iktidar olacak' şeklindeki düşüncesinden kurtulması gerektiğini belirten Ahmet Yelis, 'Takım tutar gibi parti tutulmaz. Bunu böyle yapmayın, çünkü bizde, bu yörenin insanıyız, bizde topraklarda büyüdük, bu toprakların ekmeğini yedik, suyunu içtik. 25-30 yıldır bizlerde siyaset yapıyoruz ve bu şehre hizmet götürmeye gayret ediyoruz. Bizim sözümüzü değerli hale getirecek olan sizlersiniz, sizler bize oy vererek sözümüzü değerli hale getirecek kişilersiniz. Bizde, sizin hukukunuzu daha iyi korumak için daha iyi siyaset yaparız. Biz, siyaseti Kastamonu'da da değil, Ankara'nın merkezinde yapıyoruz. Fakat bizim, seçmenimizde şu düşünce var. İlla seçilemeyecekse benim oy verdiğim parti, iktidar olacak düşüncesi var. Bırak koalisyon olsun, ne değişecek. Tek partinin iktidarında istikrar denildiği dönemde yüzde 4.7 büyüme olurken, koalisyon döneminde, savaşların olduğu zamanda, darbelerin olduğu zamanlarda büyüme yüzde 5.1 gerçekleşmiş. Demek ki tek başına iktidar olma, ölüm kalım meselesi değil. Asıl mesele, birbirimize sahip çıkma meselesidir. Kastamonululardan birbirine sahip çıkmasını bekliyorum. Bizlere sahip çıksınlar. Siyasetten gelecek bir şeylere de ihtiyacım yok. 30 yıldır siyaset yapmama rağmen hala 72 metrekare büyüklüğünde bir evde oturuyorum' şeklinde konuştu.
'KASTAMONU, İSTİSMAR EDİLİYOR' Kastamonu'nun istismar edildiğini öne süren Yelis, şöyle konuştu: 'Kastamonu, memnuniyet sıralamasında her alanda Türkiye'deki iller arasında ilk üçte yer alan bir şehir. Kastamonu, kendisine verilenden her zaman memnum kalmış bir şehir. Kastamonu insanı, halinden memnun bir millet. Benim gençliğimde bir olay yaşandı, o zaman sadece televizyon kanalı yayın yapıyordu. Spiker mikrofonu uzattı. İnebolu ile Kastamonu arasında hatta İlişi köyüne kadar olan bölgede bir toprak kayması oldu. Allah bir daha o günleri göstermesin. Evler, kayan toprağın içerisinde kayboldu. Evler, resmen toprağa gömüldü. televizyon spikeri, teyzenin birisine mikrofonu uzattı ve 'Teyze, devletten ne bekliyorsun, evin batmış, köyün batmış, ne yardımlar bekliyorsun' diye soru sordu. Aynen cevap şu: 'Allah, devletimize zeval vermesin. Ben, oğlumun yanına gider otururum, sıkıntı yok' dedi. Biz, böyle bir topluluğun mensuplarıyız. Ama bu, şunu gerektirmiyor. Haklarımızın da verilmemesini gerektirmiyor. Mütevazi isek, halimize razı isek, problem çıkartmıyorsak, baş tacı edilmemiz gerekiyor. Maalesef Kastamonu, iktidar tarafından istismar ediliyor. Hakkımız ne ise alalım, bizler fazlasını istemiyoruz'
'İNEBOLU LİMANI, BİRİLERİNE RANT OLUŞTURMASIN' İnebolu Limanı'nın birilerine rant oluşturmak için özelleştirilmemesi gerektiğini söyleyen Ahmet Yelis, konuyla ilgili İnebolu Belediye Başkanı Engin Uzuner'den randevu talep ettiğini ve konu hakkında detaylı bilgi alacağını ifade ederek, 'Belediye başkanından böyle bir istişare yapmak istedim. Çünkü belediye başkanın oranın durumunu bilen ve en üst kademedeki kişisidir. Dosya ile ilgili yaptığım araştırmalarımda var, bu fikirleri bütünleştirerek fikirlerimi beyan edeceğim, özünü ifade edecek olursam Türkiye'nin lehine olacak bir durum ise biz tarafız, eğer bu limanın yapımı Kastamonu'muza ve Türkiye'mize faydalı olacaksa bunun devlet eli ile ya da özeleştirilerek yapılması gibi bir takıntımız yok. Yapılsın hizmet versin. Ama İnebolu limanın yapılmasından sonra mağduriyetler olacaksa ve bir takım insanlar bunun üzerinden rant elde edecek ise bunu da araştırmak ve kamuoyuna paylaşmak bizim görevimizdir. Bu sebeple belediye başkanımızla görüşüp sağlıklı bir bilgi vermeyi düşünüyorum. Bizim için bu konuda önemli olan mesele Kastamonu'nun hizmet almasıdır. Ama bir rant olacaksa başta İnebolu ve Kastamonu'ya o rantın olmasın gerekir. Ve bir takım insanlara rant sağlanmaması lazım. Çünkü bunun arkasında beklenen ticaret hacminin de gerçek yansıtmadığını düşünüyorum' ifadelerini kullandı.
'KASTAMONU, SANAYİ BÖLGESİ DEĞİLDİR' Kastamonu'nun sanayi bölgesi olmadığını anlatan Yelis, şunları kaydetti: 'Hiç kimse göz boyamaya kalkmasın, Kastamonu organize sanayi bölgesi yer almış olanların inşaata başlamayacak olması veya ruhsatların iptal olmayacağını giden valimizde söylüyordu şu anki valimizde söylemektedir. Siz şu an sanayi bölgenizde bir sanayiyi oluşturamamışsınız, orada istihdamı büyütememişsiniz, demek ki bir organize sanayi hamlesi yapamamışsınız. O zaman bu limana kimin ihtiyacı varsa bir daha bakmamız gerekir. Lakin bu liman güzel bir değer oluşturacaksa rakamların yukarıda göstermesi lazım Çünkü birçok yerde gördük; Seydişehir Alüminyum Fabrikası'nın özelleştirilmesi gibi bir bakıyorsun sadece mülkiyeti ve bankadaki rakamların altında. Bunun için her boyutuyla irdelenmesi ve karar verilmesi gerekir. Oldu biti yapmanın bin mantığı yok, olmamasını arzu ediyorum.'
'KALKINAN ANADOLU PROJESİ' Kastamonuluların bazı konular hakkında karar vermesi gerektiğine işaret eden Ahmet Yelis, şunları söyledi: 'Şimdi bu gösteriyor ki, biz Kastamonu'da bir karar vereceğiz, o da şu olacak; buraya yıllardır hizmet gelmedi, bu gelmemenin de avantajı da vardır. Nedir bu avantaj? Kastamonu doğal güzellikleri, kültürel güzelliklerini, orman güzelliklerini yani yeşilliğini güreliğini kaybetmemiştir. Şimdi burası daha önce sanayileşseydi, buranın bir turizm kenti olması gibi özelliklerini kaybetmiş olacaktı. Biz Kastamonu olarak belediye başkanımız, siyasetçilerimizle önderliğinde yada sivil toplum kuruluşlarımızın önderliğinde de olabilir. Bir araya gelip buranın bir sanayi şehri mi olsun yoksa bir turizm, kültür şehri mi yapacağız. Birinin olduğu yerde diğeri çok olmuyor, bunun bir çok örneği var. Ama bu Kastamonu'nun üstünde planlama yapılarak, yapılacak bir durumdur. Sizde şu an valimizin bulunduğu sıkıntıyı çekersiniz. Doğa Kültür Köyü'ne teklif gelmiyor. Bu işler parça olmaz. Bir zamanlar İnebolu Limanı'nda bulunan Yakamoz tatil köyü ile ilgili sıkıntı yaşandı. Şimdi oraları yıkıldı oradaki bir otele bağlanma çabası var. Bunun yanında Ballıdağ Hastanesi var. Türkiye'nin en temiz havasına sahipti ama bunlar entegre işlerdir. Bunlar devlet projesi ile desteklenmesi gerekir. Bizim Büyük Birlik Partisi olarak 'Kalkınan Anadolu Projemiz' var. Bu projemizi 8 ille yaptığınızda başarıya ulaştırabiliniyorsunuz. Tek bir ilin üzerinde yapacağınız bir proje neticeye ulaşmaz. Onun bizim yapacağımız projeleri devlet projesi olmaya getirmemiz gerekir. Yoksa başarısız olur ve talibi de olmaz. Sanayi içinde aynı durum geçerlidir'
'YENİ PROJELER DIŞINDA ELİMİZDEKİ PROJELERİ TAMAMLAYALIM' Kastamonu'da yeni projelerin hayata geçirilmesinden ziyade mevcut projelerin tam randımanlı hayata geçirilmesi için mücadele edilmesi gerektiğini söyleyen Ahmet Yelis, 'Şimdi Ilgaz Tüneli yapılıyor, iyi kötü uçakların indiği bir havalimanımız var. Ama havalimanımızda bir sis problemi var. Sinop'a gidiyor uçaklarımız inmek için. Biz bu konuda havalimanımıza bir cihaz yerleştirememişiz kötü hava şartlarına karşı rahat inebilsin. 'Kastamonu'ya hizmet getirdik' diye konuşuyorlar sayın milletvekillerimiz. Elimizdeki kıymete tam haline getirsinler. Geçen gün KASDER Başkanı Latif Çilingiroğlu'da bahsetti. Öncelikle havalimanına o cihazı getirelim ondan sonra büyük projelere geçelim. Biz küçük durumları hal etmiyoruz, büyük projelere bulaşıyoruz. Aynı son dönemde ki araba projesi gibi, bunun için seçim öncesi ki projelerden çok seçim sonrası seçimin projelerini konuşmamız gerekir. Yani belediye başkanımızın söylediği sözü hatırlatmak istiyorum, biz ya sanayi şehri olacağız yoksa biz şu an elimizde gerçek değer olan yeşillik ve denizimize mi, sahip çıkacağız. Belki bunun ile ilgili bir referandum yaparız. Birazda Kastamonuluların fikirleri alınsın. Ne kadar milletle istişare ederseniz o kadar destek görürsünüz' dedi.
Yelis, şöyle devam etti: 'İktisadi ve Kalkınma Vakfı olarak biz, Kastamonu Üniversitesinin öncülüğünde başlatılmak istenilen Teknoloji Merkezi projesinin çeşitli boyutlarını 25 yıl önce yapmıştık. Kastamonu'nun bütün iktisadi ve değerlerini bir incelemeye almış, bu konuda bir yön sunmuştuk. Bundan bir yıl önce tekrar buna benzer bir proje daha yapalım diye gündemimize almıştık, fakat üst üste gelen seçimler nedeniyle bu, ancak bizde düşünce şeklinde kaldı. Ama ben, şunu iddia ediyorum, Kastamonu Üniversitesi, bu projeyi istediği kadar kendi bünyesinde kursun pek bir işe yaramaz. Ama böyle bir niyetten dolayı da kendilerine teşekkür ediyorum, bunu eleştirmek için söylemiyorum sadece bizimkisi, bir tavsiye niteliğindedir. Teknoloji Merkezi, ancak Kastamonu'da kalır, buranın potansiyeliyle de bu işleri yürütemezsiniz. Burasının entegrasyona geçmesi gerekiyor. Türkiye ile hatta uluslararası projeler üretmeniz gerekiyor. Dünyada çeşitli fonlar var, bu fonlardan da en iyi şekilde yararlanılması gerekiyor'
VEDAT YUNUS İKİZOĞLU (İHA)
Ahmet Yelis, bir otelde düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi. 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü dolayısıyla gazetecilerin bayramını kutlayan Ahmet Yelis, AK Parti Kastamonu Milletvekili Adayı Hakkı Köylü'nün 'Türkiye, en büyük kalkınmayı AK Parti döneminde gerçekleştirdi' yönündeki açıklamalarına atıfta bulunarak, '1946-2002 yılları arasında yani AK Parti, henüz iktidara gelmeden, serbest seçimlerin yapıldığı yani demokrasiye geçildiğinden itibaren Türkiye'nin büyümesi 5.1 iken, Sayın Hakkı Köylü'nün bahsettiği istikrar var dediği dönümde yani 2013-2014 sonrasında 4.7'dir. Yani Türkiye, büyüme göstermemiş aksine geriye gelmiştir. 2003-2006 yılları arasında büyüme gerçekten yüksekti. AK Parti'nin birinci döneminde ülkenin büyümesi 7.4'tü. Fakat 2007-2014 yılları arasında büyüme 3.2'ye kadar düşmüştür. Bu yüzden insanların ve siyasetçilerin hafızasında tahmin ediyorum ki, büyüme böyle kaldığı için beyanat verdiklerini düşünüyorum. Hatta 2015 yılına gelindiğinde ülkenin büyümesi 3.2'den de daha kötü durumda, yıl sonuna kadar büyümenin yüze 2'ye kadar düşmesi bekleniyor' dedi.
Kastamonu'nun geniş bir coğrafyaya sahip olduğunu söyleyen Ahmet Yelis, 'Ben, Bozkurt'luyum. Bozkurt'un Günvakti köyündenim. Ben, ne zaman köyüme gitsem, bana 'yolumuz, ne zaman yapılacak' diye soruyorlar. Sormakta da haklılar. Çünkü zıplaya zıplaya yoldan gidiyorlar. Baktığınız zaman, bu yolun istihkakı çıkmış, fakat yol için gelen para, başka bir proje için kullanılmış. Ne bileyim, Kastamonu Havalimanı için bu tür istihkaklar Havalimanına aktarılmış. Burada siyaset yapan milletvekili arkadaşlarımızın bir kere, bu memleketin haklarını kendilerinin savunması gerekiyor. Şikayet etmeleri gerekmiyor. Önce kendi parti içlerinde bu sorunu çözmeleri gerekiyor. Bizim Kastamonu insanımız, Osmanlı döneminde saraylarla ilişkilerini iyi götürmüşse, Osmanlı'dan bu yana hiçbir kere protez olmamışsa, her zaman makul davranıp, makul taleplerde bulunmuşsa, bu kadarda haklarının yenilmemesi gerekiyor. Benim köylüme gelen ödeneklerin Havalimanına aktarmak olmaz. Yapabiliyorsan bu istihkakı ayrı çıkar. Devlet bütçesinden havalimanına aktar. Parti içinde demokrasi olmazsa, siyasiler bir dahaki dönemde 'ben, seçilir miyim' korkusunu liderlerinin iki dudağının arasına bırakırsa gelirler burada vuruşurlar, şikayet ederler, ondan sonra giderler Ankara'da hiç sesleri çıkmaz. Önemli olan burada sesinin çıkması değil, Ankara'da sesinin çıkması önemli' diye konuştu.
'TEK BAŞINA İKTİDAR OLMA, ÖLÜM KALIM MESELESİ DEĞİL' Seçmenin, 1 Kasım'da oy kullanırken 'illa benim oy verdiğim parti, iktidar olacak' şeklindeki düşüncesinden kurtulması gerektiğini belirten Ahmet Yelis, 'Takım tutar gibi parti tutulmaz. Bunu böyle yapmayın, çünkü bizde, bu yörenin insanıyız, bizde topraklarda büyüdük, bu toprakların ekmeğini yedik, suyunu içtik. 25-30 yıldır bizlerde siyaset yapıyoruz ve bu şehre hizmet götürmeye gayret ediyoruz. Bizim sözümüzü değerli hale getirecek olan sizlersiniz, sizler bize oy vererek sözümüzü değerli hale getirecek kişilersiniz. Bizde, sizin hukukunuzu daha iyi korumak için daha iyi siyaset yaparız. Biz, siyaseti Kastamonu'da da değil, Ankara'nın merkezinde yapıyoruz. Fakat bizim, seçmenimizde şu düşünce var. İlla seçilemeyecekse benim oy verdiğim parti, iktidar olacak düşüncesi var. Bırak koalisyon olsun, ne değişecek. Tek partinin iktidarında istikrar denildiği dönemde yüzde 4.7 büyüme olurken, koalisyon döneminde, savaşların olduğu zamanda, darbelerin olduğu zamanlarda büyüme yüzde 5.1 gerçekleşmiş. Demek ki tek başına iktidar olma, ölüm kalım meselesi değil. Asıl mesele, birbirimize sahip çıkma meselesidir. Kastamonululardan birbirine sahip çıkmasını bekliyorum. Bizlere sahip çıksınlar. Siyasetten gelecek bir şeylere de ihtiyacım yok. 30 yıldır siyaset yapmama rağmen hala 72 metrekare büyüklüğünde bir evde oturuyorum' şeklinde konuştu.
'KASTAMONU, İSTİSMAR EDİLİYOR' Kastamonu'nun istismar edildiğini öne süren Yelis, şöyle konuştu: 'Kastamonu, memnuniyet sıralamasında her alanda Türkiye'deki iller arasında ilk üçte yer alan bir şehir. Kastamonu, kendisine verilenden her zaman memnum kalmış bir şehir. Kastamonu insanı, halinden memnun bir millet. Benim gençliğimde bir olay yaşandı, o zaman sadece televizyon kanalı yayın yapıyordu. Spiker mikrofonu uzattı. İnebolu ile Kastamonu arasında hatta İlişi köyüne kadar olan bölgede bir toprak kayması oldu. Allah bir daha o günleri göstermesin. Evler, kayan toprağın içerisinde kayboldu. Evler, resmen toprağa gömüldü. televizyon spikeri, teyzenin birisine mikrofonu uzattı ve 'Teyze, devletten ne bekliyorsun, evin batmış, köyün batmış, ne yardımlar bekliyorsun' diye soru sordu. Aynen cevap şu: 'Allah, devletimize zeval vermesin. Ben, oğlumun yanına gider otururum, sıkıntı yok' dedi. Biz, böyle bir topluluğun mensuplarıyız. Ama bu, şunu gerektirmiyor. Haklarımızın da verilmemesini gerektirmiyor. Mütevazi isek, halimize razı isek, problem çıkartmıyorsak, baş tacı edilmemiz gerekiyor. Maalesef Kastamonu, iktidar tarafından istismar ediliyor. Hakkımız ne ise alalım, bizler fazlasını istemiyoruz'
'İNEBOLU LİMANI, BİRİLERİNE RANT OLUŞTURMASIN' İnebolu Limanı'nın birilerine rant oluşturmak için özelleştirilmemesi gerektiğini söyleyen Ahmet Yelis, konuyla ilgili İnebolu Belediye Başkanı Engin Uzuner'den randevu talep ettiğini ve konu hakkında detaylı bilgi alacağını ifade ederek, 'Belediye başkanından böyle bir istişare yapmak istedim. Çünkü belediye başkanın oranın durumunu bilen ve en üst kademedeki kişisidir. Dosya ile ilgili yaptığım araştırmalarımda var, bu fikirleri bütünleştirerek fikirlerimi beyan edeceğim, özünü ifade edecek olursam Türkiye'nin lehine olacak bir durum ise biz tarafız, eğer bu limanın yapımı Kastamonu'muza ve Türkiye'mize faydalı olacaksa bunun devlet eli ile ya da özeleştirilerek yapılması gibi bir takıntımız yok. Yapılsın hizmet versin. Ama İnebolu limanın yapılmasından sonra mağduriyetler olacaksa ve bir takım insanlar bunun üzerinden rant elde edecek ise bunu da araştırmak ve kamuoyuna paylaşmak bizim görevimizdir. Bu sebeple belediye başkanımızla görüşüp sağlıklı bir bilgi vermeyi düşünüyorum. Bizim için bu konuda önemli olan mesele Kastamonu'nun hizmet almasıdır. Ama bir rant olacaksa başta İnebolu ve Kastamonu'ya o rantın olmasın gerekir. Ve bir takım insanlara rant sağlanmaması lazım. Çünkü bunun arkasında beklenen ticaret hacminin de gerçek yansıtmadığını düşünüyorum' ifadelerini kullandı.
'KASTAMONU, SANAYİ BÖLGESİ DEĞİLDİR' Kastamonu'nun sanayi bölgesi olmadığını anlatan Yelis, şunları kaydetti: 'Hiç kimse göz boyamaya kalkmasın, Kastamonu organize sanayi bölgesi yer almış olanların inşaata başlamayacak olması veya ruhsatların iptal olmayacağını giden valimizde söylüyordu şu anki valimizde söylemektedir. Siz şu an sanayi bölgenizde bir sanayiyi oluşturamamışsınız, orada istihdamı büyütememişsiniz, demek ki bir organize sanayi hamlesi yapamamışsınız. O zaman bu limana kimin ihtiyacı varsa bir daha bakmamız gerekir. Lakin bu liman güzel bir değer oluşturacaksa rakamların yukarıda göstermesi lazım Çünkü birçok yerde gördük; Seydişehir Alüminyum Fabrikası'nın özelleştirilmesi gibi bir bakıyorsun sadece mülkiyeti ve bankadaki rakamların altında. Bunun için her boyutuyla irdelenmesi ve karar verilmesi gerekir. Oldu biti yapmanın bin mantığı yok, olmamasını arzu ediyorum.'
'KALKINAN ANADOLU PROJESİ' Kastamonuluların bazı konular hakkında karar vermesi gerektiğine işaret eden Ahmet Yelis, şunları söyledi: 'Şimdi bu gösteriyor ki, biz Kastamonu'da bir karar vereceğiz, o da şu olacak; buraya yıllardır hizmet gelmedi, bu gelmemenin de avantajı da vardır. Nedir bu avantaj? Kastamonu doğal güzellikleri, kültürel güzelliklerini, orman güzelliklerini yani yeşilliğini güreliğini kaybetmemiştir. Şimdi burası daha önce sanayileşseydi, buranın bir turizm kenti olması gibi özelliklerini kaybetmiş olacaktı. Biz Kastamonu olarak belediye başkanımız, siyasetçilerimizle önderliğinde yada sivil toplum kuruluşlarımızın önderliğinde de olabilir. Bir araya gelip buranın bir sanayi şehri mi olsun yoksa bir turizm, kültür şehri mi yapacağız. Birinin olduğu yerde diğeri çok olmuyor, bunun bir çok örneği var. Ama bu Kastamonu'nun üstünde planlama yapılarak, yapılacak bir durumdur. Sizde şu an valimizin bulunduğu sıkıntıyı çekersiniz. Doğa Kültür Köyü'ne teklif gelmiyor. Bu işler parça olmaz. Bir zamanlar İnebolu Limanı'nda bulunan Yakamoz tatil köyü ile ilgili sıkıntı yaşandı. Şimdi oraları yıkıldı oradaki bir otele bağlanma çabası var. Bunun yanında Ballıdağ Hastanesi var. Türkiye'nin en temiz havasına sahipti ama bunlar entegre işlerdir. Bunlar devlet projesi ile desteklenmesi gerekir. Bizim Büyük Birlik Partisi olarak 'Kalkınan Anadolu Projemiz' var. Bu projemizi 8 ille yaptığınızda başarıya ulaştırabiliniyorsunuz. Tek bir ilin üzerinde yapacağınız bir proje neticeye ulaşmaz. Onun bizim yapacağımız projeleri devlet projesi olmaya getirmemiz gerekir. Yoksa başarısız olur ve talibi de olmaz. Sanayi içinde aynı durum geçerlidir'
'YENİ PROJELER DIŞINDA ELİMİZDEKİ PROJELERİ TAMAMLAYALIM' Kastamonu'da yeni projelerin hayata geçirilmesinden ziyade mevcut projelerin tam randımanlı hayata geçirilmesi için mücadele edilmesi gerektiğini söyleyen Ahmet Yelis, 'Şimdi Ilgaz Tüneli yapılıyor, iyi kötü uçakların indiği bir havalimanımız var. Ama havalimanımızda bir sis problemi var. Sinop'a gidiyor uçaklarımız inmek için. Biz bu konuda havalimanımıza bir cihaz yerleştirememişiz kötü hava şartlarına karşı rahat inebilsin. 'Kastamonu'ya hizmet getirdik' diye konuşuyorlar sayın milletvekillerimiz. Elimizdeki kıymete tam haline getirsinler. Geçen gün KASDER Başkanı Latif Çilingiroğlu'da bahsetti. Öncelikle havalimanına o cihazı getirelim ondan sonra büyük projelere geçelim. Biz küçük durumları hal etmiyoruz, büyük projelere bulaşıyoruz. Aynı son dönemde ki araba projesi gibi, bunun için seçim öncesi ki projelerden çok seçim sonrası seçimin projelerini konuşmamız gerekir. Yani belediye başkanımızın söylediği sözü hatırlatmak istiyorum, biz ya sanayi şehri olacağız yoksa biz şu an elimizde gerçek değer olan yeşillik ve denizimize mi, sahip çıkacağız. Belki bunun ile ilgili bir referandum yaparız. Birazda Kastamonuluların fikirleri alınsın. Ne kadar milletle istişare ederseniz o kadar destek görürsünüz' dedi.
Yelis, şöyle devam etti: 'İktisadi ve Kalkınma Vakfı olarak biz, Kastamonu Üniversitesinin öncülüğünde başlatılmak istenilen Teknoloji Merkezi projesinin çeşitli boyutlarını 25 yıl önce yapmıştık. Kastamonu'nun bütün iktisadi ve değerlerini bir incelemeye almış, bu konuda bir yön sunmuştuk. Bundan bir yıl önce tekrar buna benzer bir proje daha yapalım diye gündemimize almıştık, fakat üst üste gelen seçimler nedeniyle bu, ancak bizde düşünce şeklinde kaldı. Ama ben, şunu iddia ediyorum, Kastamonu Üniversitesi, bu projeyi istediği kadar kendi bünyesinde kursun pek bir işe yaramaz. Ama böyle bir niyetten dolayı da kendilerine teşekkür ediyorum, bunu eleştirmek için söylemiyorum sadece bizimkisi, bir tavsiye niteliğindedir. Teknoloji Merkezi, ancak Kastamonu'da kalır, buranın potansiyeliyle de bu işleri yürütemezsiniz. Burasının entegrasyona geçmesi gerekiyor. Türkiye ile hatta uluslararası projeler üretmeniz gerekiyor. Dünyada çeşitli fonlar var, bu fonlardan da en iyi şekilde yararlanılması gerekiyor'
VEDAT YUNUS İKİZOĞLU (İHA)