Baltacı'dan kanun teklifine sert eleştiri
CHP Kastamonu Milletvekili Baltacı, AK Parti'nin 'Milli Dayanışma Paketi' adı altında Meclis'e getirdiği kanun teklifinin görüşmelerinde sert eleştirilerde bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi Üyesi ve Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, AK Parti'nin "Milli Dayanışma Paketi" adı altında Meclis'e getirdiği Kanun Teklifinin görüşmelerinde sert eleştirilerde bulundu.
Milletvekili Hasan Baltacı, Cumhur İttifakı milletvekillerinin oylarıyla kabul edilen, Depremlerin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpların Telafisi İçin Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi İhdası ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin aslında yoksuldan alıp zengine, emekten alıp sermayeye verme yasası olduğunu söyledi.
AK Parti iktidarının yaşanan her krizde vatandaşa fatura çıkardığını ifade eden Milletvekili Baltacı, "Sizin yönetiminizde ek verginin, zammın adı milli dayanışma paketi olmuş." diye konuştu.
Depremin seçimden önce meydana geldiğinin ancak ek vergilerin, zamların seçimden sonra yapıldığının altını çizen Milletvekili Baltacı, son yirmi yılda 'deprem vergisi" adı altında toplanan 36 milyar dolar yandaşlara dağıtıldığı için bugün bu yasa teklifinin Meclis'ten geçirilmek istendiğini kaydetti.
Deprem vergisini çarçur edenlerin, depremde çadır satanların bugün vatandaştan para istediğini söyleyen Hasan Baltacı, "Muhtaç olduğunuz para yandaşlarınızın kasalarında mevcuttur. Para lazımsa rantiyeden isteyin, bir kere de bu ülkenin kaymağını dağıttıklarınızdan isteyin." ifadelerini kullandı.
Milletvekili Hasan Baltacı, Meclis'te yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"BU YOKSULDAN ALIP ZENGİNE, EMEKTEN ALIP SERMAYEYE VERME YASASIDIR"
"Önümüzde yine bir torba yasa duruyor. '6 Şubat 2023'te meydana gelen depremlerin yol açtığı ekonomik kayıpların telafisi.' diye başlayan bir yasa teklifi. 31 maddelik torba yasayla birlikte birbiriyle alakasız tam 16 kanunda değişiklik yapılıyor. İçinde ek motorlu taşıtlar vergisi de var, memur maaş artışı da var, kur korumalı mevduatın Merkez Bankasına devri de var, emekli maaşlarının artışı da var, kurumlar vergisi ve diğer vergilere zam da var, Cumhurbaşkanına tam 3 kat borçlanma yetkisi de var. Çok uzatmadan hemen söyleyeyim, bu 31 maddenin, 16 ayrı kanunda değişiklik yapan maddelerin birbiriyle ilişkisi şu değerli arkadaşlar: Bu bir yoksuldan alıp zengine verme yasasıdır, bu bir emekten alıp sermayeye verme yasasıdır, bu her zaman yaptığınız gibi aslında bir servet transferi yasasıdır."
"EK VERGİNİN ADI, ZAMMIN ADI SİZİN ELİNİZDE 'MİLLİ DAYANIŞMA' OLMUŞ"
"Geçmişte şöyle yapıyordunuz: Önce verip sonra alıyordunuz. Şimdi, önceden alıp, peşin alıp sonra da ufak miktarlarda veriyorsunuz. Enflasyon olmuş yüzde 108, siz hâlâ memura seyyanen memur maaş artışı yapıyorsunuz. Açlık sınırı olmuş 10 bin 373 lira, siz hâlâ emekliye 7 bin 500 lira para veriyorsunuz. Yetiyor mu? Yetmiyor. Pandemi oluyor vatandaşa yükleniyorsunuz, sel oluyor vatandaşa yükleniyorsunuz, yangın oldu vatandaşa, deprem oldu vatandaşa, kriz oldu vatandaşa, 'Dış güçler saldırıyor…' diyorsunuz vatandaşa yükleniyorsunuz, 'Mali disiplin' diyorsunuz vatandaşa yükleniyorsunuz, 'Parasal sıkılaştırma' diyorsunuz vatandaşa, 'Bütçe dengesi' diyorsunuz vatandaşa yükleniyorsunuz. Derdi vatandaşa yükleyen, rantı yandaşa dağıtan bir düzenin yasasıdır bu yasa. Adına da 'millî dayanışma paketi' demişsiniz. Ek verginin adı, zammın adı sizin elinizde 'dayanışma' olmuş. Arkadaşlar, gerekçesi de deprem. Deprem oldu, fırsata çeviriyorsunuz; yangın oldu, fırsata çeviriyorsunuz her zaman olduğu gibi; darbe oldu, fırsata çeviriyorsunuz. Maşallah, sizin için de fırsatlar hiç bitmiyor."
"36 MİLYAR DOLAR NEREYE GİTTİ?"
"Deprem seçimden önce oldu. Yani aslında bu ek vergilerin, zamların her neyse bütçenin seçimden önce gelmesi gerekiyordu ama deprem bahanesiyle zamlar ve vergiler seçimden sonra geliyor. Niye biliyor musunuz? Seçime kadar seçim bütçesi uyguladınız, seçimden sonra şimdi diyorsunuz ki: 'Pamuk eller cebe.' Bakın, arkadaşlar, son yirmi yılda 'deprem vergisi' adı altında bu ülkede toplam 36 milyar dolar para toplanmış. Nereye gitti bu paralar? Yandaşlara aktardınız ama hiçbirinin hesabını vermediniz. Bu 36 milyar dolarla depreme karşı her türlü önlem alınabilirdi, olası bir depreme karşı her türlü hazırlık yapılabilirdi, bu parayla tam 1 milyonun üzerinde konut yapılabilirdi arkadaşlar ama siz ne yaptınız: Bırakın önlem almayı, bırakın hazırlık yapmayı, depremden sonra bu halkın çadırlarını sattınız. Şimdi, depremden sonra bu halkın çadırlarını satanlar 'Bütçe yetmedi.' diye para istiyorlar. Kimden istiyorlar? Vatandaştan istiyorlar. Ne diyorlar? 'Yetmedi, para lazım.' diyorlar. Kime söylüyorlar? Vatandaşa söylüyorlar."
"PARA LAZIMSA 30 KEZ VERGİ İSTİSNASI GETİRDİĞİNİZ CENGİZ'DEN İSTEYİN"
"Arkadaşlar, muhtaç olduğunuz para yandaşlarınızın kasalarında mevcuttur. Para lazımsa bu ülkede en çok devlet ihalesini kime verdiyseniz gidin ondan alın, vatandaşın günü gününe ödediği motorlu taşıtlar vergisini yeniden ve tekraren istemeyin. İktidarınızda kimlere, hangi yandaşlara vergi istisnası sağladıysanız, kimlerin, hangi yandaşların vergi borcunu sildiyseniz gidin, ondan isteyin; bu ülkenin değerlerini, fabrikalarını 'özelleştirme' adı altında kime peşkeş çektiyseniz gidin vergiyi de onlardan isteyin. 3 yerden, 5 yerden maaş bağladığınız ak kadrolarınızdan isteyin. Bu ülkede yoksulluk hızla tabana doğru yayılırken düşük faizli kredilerle fonladığınız, yüzde 300 gibi kâr rekorları kıran bankalardan isteyin arkadaşlar. Kimden isteyin, biliyor musunuz: Tüpçüden isteyin, Demirören'den isteyin, 30 kez vergi istisnası getirdiğiniz Cengiz'den isteyin. Kimden isteyin, biliyor musunuz, kimden isteyin: Kendi Bakanlığıyla ticaret yapan Ruhsar Pekcan'dan isteyin. Kimden isteyin, biliyor musunuz: Halkın parasıyla besleyip büyüttüğünüz, holding hâline getirdiğiniz tarikatlardan, cemaatlerden isteyin. Bir kere de çok kazanandan isteyin, bir kere de rantiyeden isteyin, bir kere de bu ülkenin kaymağını dağıttıklarınızdan isteyin. Ama siz alamazsanız şundan emin olun: Bizim alacağımız günler de elbette ki gelecektir."
"ZEYTİNLİK VE ORMANLIK ARAZİLERİN YAPILAŞMAYA AÇILMASI ACELEYE GETİRİLİYOR"
"Bu yasayla birlikte ayrıca belirtmek istiyorum: Zeytinlik ve ormanlık arazileri yapılaşmaya açıyorsunuz hem de bir gece yarısı önergesiyle birlikte kanun hâline getirerek. Zeytinlik ve ormanlık arazilerin yapılaşmaya açılması meselesi aceleye getirilecek bir mesele değildir. Aslında depremle ilgili hiçbir meselenin aceleye getirilmemesi gerekiyor. Bu ülkede depremle ilgili meseleler aceleye getirilirse yarın bedelini bu halk öder bu ülke öder. Bedelini bu halka, bu ülkeye ödetmemek için gereken mücadeleyi vermeye devam edeceğiz."