Aşırı Tuz Tüketimi Kronik Hastalıklara Davetiye
Mersin İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Aytekin Kemik, çocukluk döneminde fazla miktarda tuz tüketilmesinin hipertansiyon ve kalp hastalıklarına yakalanma riskini artırdığını söyledi.
AŞIRI TUZ TÜKETİMİ KRONİK HASTALIKLARA DAVETİYE
- MERSİN İL HALK SAĞLIĞI MÜDÜRÜ KEMİK:
- 'ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE FAZLA MİKTARDA TUZ TÜKETİLMESİ HİPERTANSİYON VE KALP HASTALIKLARINA YAKALANMA RİSKİNİ ARTTIRMAKTADIR'
- 'AŞIRI TUZ TÜKETİMİNE BAĞLI OLARAK MEYDANA GELEN YÜKSEK TANSİYONUN İNMELERE YÜZDE 51, KALP HASTALIKLARINA YÜZDE 45 ORANINDA NEDEN OLDUĞU GÖRÜLMÜŞTÜR'
- 'YEMEKLERİN TADINA BAKMADAN TUZ ATMAYIN'
Mersin İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Aytekin Kemik, çocukluk döneminde fazla miktarda tuz tüketilmesinin hipertansiyon ve kalp hastalıklarına yakalanma riskini artırdığını, Dünya Sağlık Örgütü'nün 2010 yılı raporuna göre, aşırı tuz tüketimine bağlı meydana gelen yüksek tansiyonun inmelere yüzde 51, kalp hastalıklarına yüzde 45 oranında neden olduğunu bildirdi.
İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Kemik, 11-17 Mart Tuza Dikkat Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, aşırı tuz tüketiminden kaçınılması uyarısında bulundu. Dünyada en önemli sağlık sorunu olarak kabul edilen kronik hastalıkların, Türkiye'de her geçen gün sayısı hızla artan ölümlerin başlıca nedenlerinden olduğunu vurgulayan Kemik, obezite, diyabet, hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları gibi kronik hastalıkların en önemli değiştirilebilir risk faktörlerinin de sağlıksız beslenme, fiziksel aktivite yetersizliği ve sigara kullanımı olduğunun altını çizdi. Kronik hastalıkların orta düzey risk faktörlerinin kan basıncı artışı, kan glukoz seviyesinde artış, kan lipidlerinde artış ve obezite olarak belirlendiğini ifade eden Kemik, 'Risk faktörleri içerisinde kan basıncının kardiyovasküler hastalıklar üzerine çok fazla etkisi olduğu bilinmektedir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2010 yılında yayınlanan rapora göre, aşırı tuz tüketimine bağlı olarak meydana gelen yüksek tansiyonun inmelere yüzde 51, kalp hastalıklarına yüzde 45 oranında neden olduğu görülmüştür' dedi.
Türkiye'de tuz tüketimi için önerilen değer bir günde 5 gr (1 silme tatlı kaşığı) olmasına karşın, tüketilen miktarın bunun 3 katı olduğuna dikkat çeken Kemik, 'Fazla tuz tüketimi yüksek kan basıncına neden olmaktadır. Yüksek kan basıncı ise ülkemizde ölümlerin ve hastalık yükünün en önemli nedeni olan kalp hastalıklarının başta gelen risk faktörüdür. Ayrıca mide kanseri, osteoporoz ve böbrek hastalıklarının oluşumuna sebep olmasının yanında çocukluk döneminde fazla miktarda tuz tüketilmesi hipertansiyon ve kalp hastalıklarına yakalanma riskini arttırmaktadır. Bu yüzden çocukluk çağından itibaren doğru beslenme alışkanlıklarının kazanılması oldukça önemlidir' ifadelerini kullandı.
'TUZU AZALTIN, SAĞLIĞINIZ İÇİN İYOTLU TUZ TÜKETİN'
Tuz kullanımıyla ilgili önerilerde de bulunan Dr. Kemik, sağlık için mutlaka iyotlu tuz kullanılmasını istedi. Pişirme sırasında oluşacak iyot kaybının en aza indirilmesi için tuzun yemeklere pişirme sonrası eklenmesi, iyotlu tuzun serin, kuru, ışıksız ortamda ve koyu renkli cam kaplarda saklanması gerektiğini belirten Kemik, şu önerilerde bulundu: 'Yemeklerin tadına bakmadan tuz ilave edilmemelidir. Yemekler pişirilirken tuz eklenmemelidir. Tuz içeriği yüksek olan salamura, turşu, ketçap, hazır soslar ve konserve besinler seyrek ve az tüketilmelidir. Vücut ağırlığının dengede tutulmasına özen gösterilmelidir. Ağırlık arttıkça kan basıncı da artar. Fiziksel aktivite arttırılmalı, düzenli olarak fiziksel aktivite yapılmalıdır. Sebze ve meyve tüketimi artırılmalı, bir günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmelidir. Gıda etiketi okuma alışkanlığı edinilmeli ve az tuzlu besinler tercih edilmelidir. Yemeklerinizin lezzetini arttırmak için tuz yerine maydanoz, nane, kekik, dereotu, rezene, fesleğen ve benzeri besinler ile baharatları kullanınız. Ev dışında yemek yeniliyorsa az tuzlu besinler tercih edilmelidir. Daima taze ve tuz eklenmemiş besinler tercih edilmelidir. Restoran, kafe, lokanta gibi yerlerde kullanılan tuzun iyotlu tuz olması sağlanmalı, tuzluk yerine 1 gramlık küçük paketlerde tuz verilmelidir.' dedi.
- MERSİN İL HALK SAĞLIĞI MÜDÜRÜ KEMİK:
- 'ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE FAZLA MİKTARDA TUZ TÜKETİLMESİ HİPERTANSİYON VE KALP HASTALIKLARINA YAKALANMA RİSKİNİ ARTTIRMAKTADIR'
- 'AŞIRI TUZ TÜKETİMİNE BAĞLI OLARAK MEYDANA GELEN YÜKSEK TANSİYONUN İNMELERE YÜZDE 51, KALP HASTALIKLARINA YÜZDE 45 ORANINDA NEDEN OLDUĞU GÖRÜLMÜŞTÜR'
- 'YEMEKLERİN TADINA BAKMADAN TUZ ATMAYIN'
Mersin İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Aytekin Kemik, çocukluk döneminde fazla miktarda tuz tüketilmesinin hipertansiyon ve kalp hastalıklarına yakalanma riskini artırdığını, Dünya Sağlık Örgütü'nün 2010 yılı raporuna göre, aşırı tuz tüketimine bağlı meydana gelen yüksek tansiyonun inmelere yüzde 51, kalp hastalıklarına yüzde 45 oranında neden olduğunu bildirdi.
İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Kemik, 11-17 Mart Tuza Dikkat Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, aşırı tuz tüketiminden kaçınılması uyarısında bulundu. Dünyada en önemli sağlık sorunu olarak kabul edilen kronik hastalıkların, Türkiye'de her geçen gün sayısı hızla artan ölümlerin başlıca nedenlerinden olduğunu vurgulayan Kemik, obezite, diyabet, hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları gibi kronik hastalıkların en önemli değiştirilebilir risk faktörlerinin de sağlıksız beslenme, fiziksel aktivite yetersizliği ve sigara kullanımı olduğunun altını çizdi. Kronik hastalıkların orta düzey risk faktörlerinin kan basıncı artışı, kan glukoz seviyesinde artış, kan lipidlerinde artış ve obezite olarak belirlendiğini ifade eden Kemik, 'Risk faktörleri içerisinde kan basıncının kardiyovasküler hastalıklar üzerine çok fazla etkisi olduğu bilinmektedir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2010 yılında yayınlanan rapora göre, aşırı tuz tüketimine bağlı olarak meydana gelen yüksek tansiyonun inmelere yüzde 51, kalp hastalıklarına yüzde 45 oranında neden olduğu görülmüştür' dedi.
Türkiye'de tuz tüketimi için önerilen değer bir günde 5 gr (1 silme tatlı kaşığı) olmasına karşın, tüketilen miktarın bunun 3 katı olduğuna dikkat çeken Kemik, 'Fazla tuz tüketimi yüksek kan basıncına neden olmaktadır. Yüksek kan basıncı ise ülkemizde ölümlerin ve hastalık yükünün en önemli nedeni olan kalp hastalıklarının başta gelen risk faktörüdür. Ayrıca mide kanseri, osteoporoz ve böbrek hastalıklarının oluşumuna sebep olmasının yanında çocukluk döneminde fazla miktarda tuz tüketilmesi hipertansiyon ve kalp hastalıklarına yakalanma riskini arttırmaktadır. Bu yüzden çocukluk çağından itibaren doğru beslenme alışkanlıklarının kazanılması oldukça önemlidir' ifadelerini kullandı.
'TUZU AZALTIN, SAĞLIĞINIZ İÇİN İYOTLU TUZ TÜKETİN'
Tuz kullanımıyla ilgili önerilerde de bulunan Dr. Kemik, sağlık için mutlaka iyotlu tuz kullanılmasını istedi. Pişirme sırasında oluşacak iyot kaybının en aza indirilmesi için tuzun yemeklere pişirme sonrası eklenmesi, iyotlu tuzun serin, kuru, ışıksız ortamda ve koyu renkli cam kaplarda saklanması gerektiğini belirten Kemik, şu önerilerde bulundu: 'Yemeklerin tadına bakmadan tuz ilave edilmemelidir. Yemekler pişirilirken tuz eklenmemelidir. Tuz içeriği yüksek olan salamura, turşu, ketçap, hazır soslar ve konserve besinler seyrek ve az tüketilmelidir. Vücut ağırlığının dengede tutulmasına özen gösterilmelidir. Ağırlık arttıkça kan basıncı da artar. Fiziksel aktivite arttırılmalı, düzenli olarak fiziksel aktivite yapılmalıdır. Sebze ve meyve tüketimi artırılmalı, bir günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmelidir. Gıda etiketi okuma alışkanlığı edinilmeli ve az tuzlu besinler tercih edilmelidir. Yemeklerinizin lezzetini arttırmak için tuz yerine maydanoz, nane, kekik, dereotu, rezene, fesleğen ve benzeri besinler ile baharatları kullanınız. Ev dışında yemek yeniliyorsa az tuzlu besinler tercih edilmelidir. Daima taze ve tuz eklenmemiş besinler tercih edilmelidir. Restoran, kafe, lokanta gibi yerlerde kullanılan tuzun iyotlu tuz olması sağlanmalı, tuzluk yerine 1 gramlık küçük paketlerde tuz verilmelidir.' dedi.