Anne Ve Babalara Kış Hastalığı Uyarısı
Level Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıklar Uzmanı Uzm. Dr. Şeref Cavuldak, bebek ve çocuklarda kış hastalıkları konusunda ebeveynlere önemli açıklamalarda bulundu.
(İHA) - Level Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıklar Uzmanı Uzm. Dr. Şeref Cavuldak, bebek ve çocuklarda kış hastalıkları konusunda ebeveynlere önemli açıklamalarda bulundu.
Bebek ve çocuklarda kış aylarında burun akıntısı ve öksürüğün en sık duyulan şikayetler olduğunu ifade eden Cavuldak, 'Bebek ve çocuklarda kış aylarında burun akıntısı ve öksürük en sık duyulan şikayetlerdir ve ilk akla gelen de soğuk algınlığı veya griptir. Yaşamlarının ilk iki yılı boyunca, çoğu bebek 8-10 defa soğuk algınlığı geçirir. Eğer evde okul çağında başka çocuklar var ise daha sık geçirebilir. Soğuk alıngınlıklarının çoğu daha kötü rahatsızlıklara yol açmadan kendiliğinden geçer, fakat özellikle bebeklerde bazen çok ciddi sorunlara yol açabilir' diye konuştu.
'SOĞUK ALGINLIĞININ NEDENİ VİRÜSLER'
Genellikle hapşırma yada öksürme ile ortaya saçılan damlacıklarla virüslerin bulaştığını ifade eden Şeref Cavuldak, şöyle devam etti:
'Soğuk algınlığının nedeni virüslerdir. Genelikle hapşırma ya da öksürme ile ortaya saçılan damlacıklarla bulaşır. Hasta kişi öksürerek, hapşırarak veya burnuna dokunarak bu virüsü ellerine daha sonra sağlıklı çocuğa bulaştırır. Bununla birlikte hasta kişinin kendi ağzını veya akan burnunu temizledikten sonra herhangi bir oyuncağı veya eşyayı ellemesini takiben çocuğun aynı oyuncağı ellemesiyle de virüs bulaşır. Eline virüs bulaşmış sağlıklı çocuk, yeni mikrop kapmış elini burnuna ve ağzına götürür. Bu durum soğuk algınlığı belirtilerinin ortaya çıkmasına yol açar. Bu döngü yeni hastadan diğerlerine bulaşarak kendini tekrar eder.'
KORUNMA YÖNTEMLERİ
Çocukları soğuk algınlığından korumanın en iyi yolu hasta kişilerden uzak tutmak olduğunu hatırlatan Cavuldak, 'Çocukları soğuk algınlığından korumanın en iyi yolu hasta kişilerden uzak tutmaktır. Bu durum özellikle üç aydan küçük bebekler için oldukça önemlidir. Soğuk algınlığı virüsünün yoğun bir sirkülasyonda olduğu kış aylarındaki en doğru korunma yöntemi kalabalık ortamlarda bulunmamaktır.
Bundan sonraki en önemli yöntem temizliktir. Şüpheli el teması sonrası ellerin ağız, burun ve göze temas etmeden bol su ve sabunla yıkanması önemlidir. Hastanın ve bakımıyla ilgilenen kişinin ellerinin her zaman temiz olması gerekir. Çocuğunuzun burnunu temizledikten sonra hem kendi elinizi hemde çocuğunuzun elini mutlaka sabunla yıkamaya dikkat edin' dedi.
SOĞUK ALGINLIĞININ EN YAYGIN BELİRTİLERİ
Soğuk algınlığının en yaygın belirtilerinin öksürme, hapşırma, burun akıntısı ve tıkanması olduğunu ifade eden Cavuldak, 'Soğuk algınlığının en yaygın belirtileri öksürme, hapşırma, burun akıntısı ve burun tıkanmasıdır. Ancak bazı çocuklarda yüksek ateş ve iştah kaybı da görülebilir. Soğuk algınlığının bu etkileri genellikle 1 hafta ya da daha uzun sürebilir. Her ne kadar sık rastlanılan ve basit bir rahatsızlık gibi görülse de soğuk algınlığı bazen daha ciddi sonuçlara; örneğin kulak enfeksiyonu veya zatürreye yol açabilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta hastalıkla beraber ateşin başlama zamanıdır. Hastalığın başlamasıyla beraber çıkan ateş normal kabul edilir ancak ateş birkaç gün sonra ortaya çıkarsa başka bir enfeksiyon geliştiğini düşündürür. Çocuğunuzda dirençli yüksek bir ateş varsa, kulak ağrısı ve boğaz ağrısı gelişirse, normal dışı aşırı uyku hali veya huzursuzluk olursa, cildinde döküntüler ortaya çıkarsa, nefes alıp vermesi hızlanmışsa ve zorlanıyorsa, öksürmesi uzun süreli ve artarak devam ediyorsa mutlaka doktorunuza başvurun. Özellikle üç aydan küçük bebeklerin doktor kontrolü oldukça önemlidir' şeklinde konuştu.
HASTALIĞIN TEDAVİSİ
Soğuk algınlığının tam bir tedavisi olmadığını söyleyen Cavuldak, 'Soğuk algınlığının ne yazık ki tam bir tedavisi yoktur. Virüslere bağlı bir hastalık olduğu için antibiyotik kullanımının tedavide yeri yoktur. Antibiyotikler sadece bakteriyel hastalıkların tedavisinde ve doktor tavsiyesi ile kullanılmalıdır. Bu yüzden yapacağınız en iyi şey çocuğunuzu mümkün oldukça rahatlatmaktır. Bol sıvı almasını ve kendini güçsüz hissediyorsa mutlaka istirahat etmesini sağlayın. Bebeğiniz burun tıkanıklığından dolayı beslenme sorunları yaşıyorsa, burun aspiratörü ile burnunu temizleyin, gereğinde tuzlu su içeren damlalardan faydalanın. Çocuğunuzun odasının nem oranını artırmaya çalışın. Bunun için soğuk buhar makinesi kullanabilir veya kalorifer üzerine su kabı koyarak da ortamı nemlendirebilirsiniz. Böylece bebeğinizin burun salgısının daha akıcı olmasını ve daha rahat hissetmesini sağlayabilirsiniz. Ancak, buhar makinelerinin bakteri ve küften meydana gelebilecek bulaşıcı hastalıkları önlemek için aralıklarla temizlenmesi gerekmektedir. Hastalığın başlangıcında hemen doktorunuza ulaşamıyorsanız ateşi düşürmek için parasetamol veya ibuprofen içeren ilaçları kullanabilirsiniz. Öksürük ise özellikle alt solunum yollarının balgam ve zararlı etkenlerden temizlenmesini sağlayan koruyucu bir mekanizmadır. Bu nedenle öksürük ilaçları, öksürük ve soğuk algınlığı için uygun preparatlar, doktor onayı olmadan kesinlikle 2 yaş altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır' dedi.
Bebek ve çocuklarda kış aylarında burun akıntısı ve öksürüğün en sık duyulan şikayetler olduğunu ifade eden Cavuldak, 'Bebek ve çocuklarda kış aylarında burun akıntısı ve öksürük en sık duyulan şikayetlerdir ve ilk akla gelen de soğuk algınlığı veya griptir. Yaşamlarının ilk iki yılı boyunca, çoğu bebek 8-10 defa soğuk algınlığı geçirir. Eğer evde okul çağında başka çocuklar var ise daha sık geçirebilir. Soğuk alıngınlıklarının çoğu daha kötü rahatsızlıklara yol açmadan kendiliğinden geçer, fakat özellikle bebeklerde bazen çok ciddi sorunlara yol açabilir' diye konuştu.
'SOĞUK ALGINLIĞININ NEDENİ VİRÜSLER'
Genellikle hapşırma yada öksürme ile ortaya saçılan damlacıklarla virüslerin bulaştığını ifade eden Şeref Cavuldak, şöyle devam etti:
'Soğuk algınlığının nedeni virüslerdir. Genelikle hapşırma ya da öksürme ile ortaya saçılan damlacıklarla bulaşır. Hasta kişi öksürerek, hapşırarak veya burnuna dokunarak bu virüsü ellerine daha sonra sağlıklı çocuğa bulaştırır. Bununla birlikte hasta kişinin kendi ağzını veya akan burnunu temizledikten sonra herhangi bir oyuncağı veya eşyayı ellemesini takiben çocuğun aynı oyuncağı ellemesiyle de virüs bulaşır. Eline virüs bulaşmış sağlıklı çocuk, yeni mikrop kapmış elini burnuna ve ağzına götürür. Bu durum soğuk algınlığı belirtilerinin ortaya çıkmasına yol açar. Bu döngü yeni hastadan diğerlerine bulaşarak kendini tekrar eder.'
KORUNMA YÖNTEMLERİ
Çocukları soğuk algınlığından korumanın en iyi yolu hasta kişilerden uzak tutmak olduğunu hatırlatan Cavuldak, 'Çocukları soğuk algınlığından korumanın en iyi yolu hasta kişilerden uzak tutmaktır. Bu durum özellikle üç aydan küçük bebekler için oldukça önemlidir. Soğuk algınlığı virüsünün yoğun bir sirkülasyonda olduğu kış aylarındaki en doğru korunma yöntemi kalabalık ortamlarda bulunmamaktır.
Bundan sonraki en önemli yöntem temizliktir. Şüpheli el teması sonrası ellerin ağız, burun ve göze temas etmeden bol su ve sabunla yıkanması önemlidir. Hastanın ve bakımıyla ilgilenen kişinin ellerinin her zaman temiz olması gerekir. Çocuğunuzun burnunu temizledikten sonra hem kendi elinizi hemde çocuğunuzun elini mutlaka sabunla yıkamaya dikkat edin' dedi.
SOĞUK ALGINLIĞININ EN YAYGIN BELİRTİLERİ
Soğuk algınlığının en yaygın belirtilerinin öksürme, hapşırma, burun akıntısı ve tıkanması olduğunu ifade eden Cavuldak, 'Soğuk algınlığının en yaygın belirtileri öksürme, hapşırma, burun akıntısı ve burun tıkanmasıdır. Ancak bazı çocuklarda yüksek ateş ve iştah kaybı da görülebilir. Soğuk algınlığının bu etkileri genellikle 1 hafta ya da daha uzun sürebilir. Her ne kadar sık rastlanılan ve basit bir rahatsızlık gibi görülse de soğuk algınlığı bazen daha ciddi sonuçlara; örneğin kulak enfeksiyonu veya zatürreye yol açabilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta hastalıkla beraber ateşin başlama zamanıdır. Hastalığın başlamasıyla beraber çıkan ateş normal kabul edilir ancak ateş birkaç gün sonra ortaya çıkarsa başka bir enfeksiyon geliştiğini düşündürür. Çocuğunuzda dirençli yüksek bir ateş varsa, kulak ağrısı ve boğaz ağrısı gelişirse, normal dışı aşırı uyku hali veya huzursuzluk olursa, cildinde döküntüler ortaya çıkarsa, nefes alıp vermesi hızlanmışsa ve zorlanıyorsa, öksürmesi uzun süreli ve artarak devam ediyorsa mutlaka doktorunuza başvurun. Özellikle üç aydan küçük bebeklerin doktor kontrolü oldukça önemlidir' şeklinde konuştu.
HASTALIĞIN TEDAVİSİ
Soğuk algınlığının tam bir tedavisi olmadığını söyleyen Cavuldak, 'Soğuk algınlığının ne yazık ki tam bir tedavisi yoktur. Virüslere bağlı bir hastalık olduğu için antibiyotik kullanımının tedavide yeri yoktur. Antibiyotikler sadece bakteriyel hastalıkların tedavisinde ve doktor tavsiyesi ile kullanılmalıdır. Bu yüzden yapacağınız en iyi şey çocuğunuzu mümkün oldukça rahatlatmaktır. Bol sıvı almasını ve kendini güçsüz hissediyorsa mutlaka istirahat etmesini sağlayın. Bebeğiniz burun tıkanıklığından dolayı beslenme sorunları yaşıyorsa, burun aspiratörü ile burnunu temizleyin, gereğinde tuzlu su içeren damlalardan faydalanın. Çocuğunuzun odasının nem oranını artırmaya çalışın. Bunun için soğuk buhar makinesi kullanabilir veya kalorifer üzerine su kabı koyarak da ortamı nemlendirebilirsiniz. Böylece bebeğinizin burun salgısının daha akıcı olmasını ve daha rahat hissetmesini sağlayabilirsiniz. Ancak, buhar makinelerinin bakteri ve küften meydana gelebilecek bulaşıcı hastalıkları önlemek için aralıklarla temizlenmesi gerekmektedir. Hastalığın başlangıcında hemen doktorunuza ulaşamıyorsanız ateşi düşürmek için parasetamol veya ibuprofen içeren ilaçları kullanabilirsiniz. Öksürük ise özellikle alt solunum yollarının balgam ve zararlı etkenlerden temizlenmesini sağlayan koruyucu bir mekanizmadır. Bu nedenle öksürük ilaçları, öksürük ve soğuk algınlığı için uygun preparatlar, doktor onayı olmadan kesinlikle 2 yaş altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır' dedi.