7 yıldır babasının katilini arıyor

Kastamonu Üniversitesi eski Genel Sekreteri Muhiddin Sağlam'ın 2012 yılında öldürülmesi olayıyla ilgili babasının katilini bulabilmek için imza kampanyası başlatan oğlu Seyfeddin Sağlam, 7 yıldır süren soruşturmada geldikleri noktanın sadece eline verdikleri bir takvim yaprağına yazılı dosya numarası olduğunu söyledi.

  • 1201
TAKİP ET

Kastamonu Üniversitesi eski Genel Sekreteri Muhiddin Sağlam, Genel Sekreterlik görevinde bulunduğu dönemde 2012 yılının Aralık ayında ikamet ettiği Safalan Caddesi Safalan Sitesindeki evine geldiği sırada uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Olayın üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen Muhiddin Sağlam'ın öldürülmesiyle ilgili olay çözüme kavuşturulamadı. Babasının öldürülmesi sonrası katil zanlılarının bulunamamasına tepki gösteren Seyfeddin Sağlam ise olayın aydınlatılması için internet üzerinden imza kampanyası başlattı. 7 yıldır babasının soruşturmasının devam ettiğini söyleyen Seyfeddin Sağlam, 'Savcılıktan konu hakkında bilgi almak istediğim zaman gittiğimde bana verdikleri sadece bir dosya numarası ve evrak numarası var. Sadece elimizde bu var, başka hiçbir bilgimiz yok' dedi.

'Babam, öldürülmeden önce eve 1 hafta boyunca erken geldi'

Babasının öldürülmeden önce 1 hafta boyunca eve erken gelmeye başladığını ve buna çok şaşırdığını söyleyen Sağlam, 'Babam 27 Aralık 2012 tarihinde faili meçhul bir saldırıda hayatını kaybetmiştir. Bu saldırıdan bir hafta önce eve çok erken gelmeye başlamıştı. Saat 20.00 sularında gelmeye başlamıştı. Çünkü daha öncelerinde babamı ne zaman ararsam arayayım ya Ankara'da ya Cide'de ya da başka bir yerde oluyordu. Sürekli iş halindeydi, devlete adamıştı kendisini. Ölümünden bir hafta önce eve erken gelmeye başlayınca şaşırmıştım. Sonra 27 Aralık 2012 tarihinde faili meçhul cinayet yaşandı. O gün ben, evimizin etrafında hiçbir problem görmemiştim. Evin dışında yabancı hiç kimseyi görmedim. Ben görmedim, başka gören var mı veya kameralar gördü mü bilmiyorum' diye konuştu.

'Babam, son nefesini yanımda verdi'

Babasının son nefesini yanında verdiğini gözyaşları içerisinde anlatan Sağlam, 'Olayın yaşandığı gece önce bir ses duydum, birisinin düştüğü gibi. Pat küt diye bir ses geldi. Evde televizyonda açıktı, kapıyı da açtım o akşam. Kapılar kapalı olduğu için sesi bu şekilde duymuştum. Kapıyı açıp koridora bağırdım, 'birisi yaralandı mı, bir sıkıntı var mı?' diye. Ses gelmeyince kapıyı kapatıp içeriye girdim. Olay, yaklaşık saat 21.15 gibi oldu. Bir süre sonra kapımız çalındı. Aşağıda bir kişinin yattığını acaba sizin ailenizden birisi olabilir mi diye sordu. Sonradan öğrendiğim bu kişinin karşı komşum olduğunu öğrendim. Aşağıya indim, babam yerde yatıyordu. Son nefesini yanımda verdi. Sonra hiç sesini duymadım. Babam, işi konusunda hiç bize bir şey anlatmazdı. Hiç bize bir şey söylememişti. İş yerinde problemler veya sıkıntılar var mıydı, yok muydu bilmiyorduk. Sadece sorun olduğunu bir gecede öğrendik. Neden böyle bir olayın olduğunu, yaşandığı noktasında hiçbir fikrim ve bilgim yok maalesef bu konuda' şeklinde konuştu.

'Herkes katillerin bulunması için söz verdi ama kimse bir şey yapmadı'

Herkesin katilleri bulmak için söz verdiğini fakat gelinen noktada kimsenin bir şey yapmadığına dikkat çeken Seyfeddin Sağlam, '7 yıldır devam eden bir soruşturma var. Bir kişi cinayet işlediği zaman hemen bulunuyor, 1 haftada, 1 ay içerisinde bulunuyor ama bizim 7 yıldır bir soruşturma var, ne zaman gitsek soruşturmanın devam ettiğini söylüyorlar. Bakıyoruz, ediyoruz diyorlar ama sonuç yok. Olay olduktan sonra herkes söz verdi, bulacağız demişlerdi. Devlet kurumları da bu şekilde söz verdi, siyasilerde, milletvekilleri de bu şekilde söz vermişti. Bunlar zaten basında da yer aldı, kayıtlı, haberlerde var. Ama kimse bakmadı' ifadelerini kullandı.

Kampanyasına destek istedi

Son olarak Sağlam şu ifadeleri kullandı: 'Zamanın Cumhuriyet Başsavcısı, Emniyet Müdürü ve Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınıp hapse atılmıştır. Bizde şüpheleniyoruz. FETÖ'nün parmağı olabilir mi diye. Bu konunun da araştırılmasını istiyorum devlet büyüklerimizden. Babamın soruşturmasının bitmesi ve faillerinin bulunması için internet üzerinden imza kampanyası başlattım. Eğer bu kampanyaya destek vermek isterseniz çok seviniriz.'

Cinayet dönemindeki emniyet müdürü ve mahkeme başkanı tutuklandı

Öte yandan cinayetin işlendiği gün konuya ilişkin basın yasağı getirilen olayla ilgili olarak o dönemin Kastamonu Cumhuriyet Başsavcısı Tarık Gür ile yine o dönemin Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Emin Kürşat Demiralay ve o dönemin Kastamonu Emniyet Müdürü Sami Uslu, FETÖ üyesi olmaktan tutuklanmışlardı.

Bakmadan Geçme