28 Şubat Mağduru Aydemir, O Günleri Anlattı
Bartın Üniak İl Başkanlığı tarafından düzenlenen 28 Şubat sürecinde programına, katılan o dönemin mağdurlarından Meryem Aydemir, başlarını açmamak için tuvalete saklandıklarını anlattı.
28 Şubat sürecinin yıldönümü nedeniyle AK Parti Bartın İl Başkanlığı Binası'nda Üniak Bartın İl Başkanlığı tarafından bir program düzenlendi. Programda 28 Şubat sürecinde Adana'da İmam Hatip Lisesinde okuyan Meryem Aydemir misafir edildi. Meryem Aydemir o dönemde nasıl mağdur edildiklerini ve yaşadıklarını anlattı.
28 Şubat süreci nedeniyle bir basın açıklaması yapan Bartın Üniak İl Başkanı Müzeyyen Önder, 'Biliyoruz ki bugün 28 Şubattır. Her 28 Şubat'ta akla gelen tarihi bir büyük bir kara leke adeta utanç abidesi olarak geçen, büyük acıların, zulümlerin yaşandığı, gözyaşlarının döküldüğü, sokakların caddelerin tanklara esir düştüğü bir tarihtir. Yani 28 Şubat 1997 tarihi akıllara gelir. Süreç muhafazakr kesime karşı başörtüsü yasağı gibi, ayrımcı uygulamalara ve insan hakları ihlallerine sahne olmuştur. Başörtülü öğrenci ablalarımız okullardan atılmış, ikna odaları kurulmuş, başlarını açmaları için zorlanılmış, çok sayıda kamu personeli işinden atılmıştır. 28 Şubat'ın en büyük mağdurları İmam Hatip Liseleri olmuş, gerek türban yasağı gerek kat sayı sorunu yüzünden eğitimlerine devam ettirilmemesi umutları ve hayalleri yarıda kalmıştır. 28 Şubat yüz karası olarak tarihe karışmış, demokrasiye vurulan bir kara lekedir' dedi.
28 Şubat sürecinde kendisi gibi binlerce insanın inancı yüzünde mağdur edildiğini ifade eden Meryem Aydemir, 'Allah'a şükürler olsun ki bu günlerdeyiz. Dinimizi rahat bir şekilde yaşıyoruz. Kılık kıyafete takılmadan demokrasinin gerektirdiği şekilde hayatımızı idame ettirebiliyoruz. Bende 28 Şubat mağdurlarından biri olarak, bugüne ulaşmanın ve Cumhurbaşkanımızın bizi bu güne getirmesinden dolayı minnettarım. 28 Şubat sürecinde mağduriyeti Adana'da yaşadım. Akabinde mağduriyetin ardından İstanbul'a gittim. Dönemin siyasi partisinden ağabeylerimiz ve ablalarımız bizim için oluşturdukları kurumlarda bağımsız olarak eğitimlerimize devam ettik. 28 Şubat benim İmam Hatip Lisesi dönemime denk geliyor. Çok ağır bir dönem geçirdik. Sadece kişisel olarak değil, hem aile hem de toplumsal olarak bu olaylardan etkilendik' dedi.
'BAŞIMIZI AÇMAMAK İÇİN TUVALETE SAKLANIRDIK' En büyük sıkıntıyı okullarında yaşadıklarını ifade eden Aydemir, 'O zamanlar Milli Güvenlik dersi vardı. Askeriyeden bir komutan gelerek, bu dersi veriyordu. Bu tamamen bir stratejiydi. O derste başlar açılmak zorundaydı. Dini bir misyonla imam hatibi tercih ediyorduk. Fakat sizi orada bertaraf etmek için bir strateji uygulanıyordu. O derste başların açılması mecburiydi. O derse girmemekte sıkıntı, çünkü devamsızlık sorunu vardı. O derse girmeyip, okulda kalırsanız ben gibi birçok arkadaşla beraber tuvaletlere saklanırdık. Ya da köşe bucak kaçıyorduk. Ama müdür gelip tuvaletlerden arkadaşları çıkarıyor, zorla başlarını açıyor, o şekilde derse girdirmeye çalışıyordu. O desin haricinde diğer derslerde de o yaptırımlar uygulanmaya başlandı. Benim gibi başını açmayan arkadaşlar mücadeleye devam etmek adına okul önünde protesto yapıyorduk. Okula polisler çağrılıyordu. Polisler geliyordu bizi apar topar karakola götürüyordu. Yaşadıklarımız görüntülerde izlemişsinizdir, paldır küldür karakollara götürülmeler, darp edilmeler, hakikaten çok ağır bir dönemdi. Sadece bizi başörtüsü ile bizi yıldırmaya çalışmadılar, bunun yanında dini kültürümüzü de asimile etmeye çalıştılar. O dönem öyle bir dönemdi ki, mücadele veren kişiler, o haklı mücadelelerini devam ettirmemiş olsalardı, bu günlere gelmek çok zor olacaktı. O gün sağlam duran ben, bu topraklarda bu cinayetlerin bu katliamların çünkü demokrasi katliamıydı. Bunların işlenmesine müsaade etmeyeceğim bunun için mücadeleye varım diyen insanlar sayesinde bu güne gelmiş olduk. Bunlardan birisi de cumhurbaşkanımızdır. Aile olarak da bu süreçten etkilendik' dedi.
Konuşmaların ardından 28 Şubat sürecini anlatan bir video izlendi.
SERKAN ARAT (İHA)
28 Şubat süreci nedeniyle bir basın açıklaması yapan Bartın Üniak İl Başkanı Müzeyyen Önder, 'Biliyoruz ki bugün 28 Şubattır. Her 28 Şubat'ta akla gelen tarihi bir büyük bir kara leke adeta utanç abidesi olarak geçen, büyük acıların, zulümlerin yaşandığı, gözyaşlarının döküldüğü, sokakların caddelerin tanklara esir düştüğü bir tarihtir. Yani 28 Şubat 1997 tarihi akıllara gelir. Süreç muhafazakr kesime karşı başörtüsü yasağı gibi, ayrımcı uygulamalara ve insan hakları ihlallerine sahne olmuştur. Başörtülü öğrenci ablalarımız okullardan atılmış, ikna odaları kurulmuş, başlarını açmaları için zorlanılmış, çok sayıda kamu personeli işinden atılmıştır. 28 Şubat'ın en büyük mağdurları İmam Hatip Liseleri olmuş, gerek türban yasağı gerek kat sayı sorunu yüzünden eğitimlerine devam ettirilmemesi umutları ve hayalleri yarıda kalmıştır. 28 Şubat yüz karası olarak tarihe karışmış, demokrasiye vurulan bir kara lekedir' dedi.
28 Şubat sürecinde kendisi gibi binlerce insanın inancı yüzünde mağdur edildiğini ifade eden Meryem Aydemir, 'Allah'a şükürler olsun ki bu günlerdeyiz. Dinimizi rahat bir şekilde yaşıyoruz. Kılık kıyafete takılmadan demokrasinin gerektirdiği şekilde hayatımızı idame ettirebiliyoruz. Bende 28 Şubat mağdurlarından biri olarak, bugüne ulaşmanın ve Cumhurbaşkanımızın bizi bu güne getirmesinden dolayı minnettarım. 28 Şubat sürecinde mağduriyeti Adana'da yaşadım. Akabinde mağduriyetin ardından İstanbul'a gittim. Dönemin siyasi partisinden ağabeylerimiz ve ablalarımız bizim için oluşturdukları kurumlarda bağımsız olarak eğitimlerimize devam ettik. 28 Şubat benim İmam Hatip Lisesi dönemime denk geliyor. Çok ağır bir dönem geçirdik. Sadece kişisel olarak değil, hem aile hem de toplumsal olarak bu olaylardan etkilendik' dedi.
'BAŞIMIZI AÇMAMAK İÇİN TUVALETE SAKLANIRDIK' En büyük sıkıntıyı okullarında yaşadıklarını ifade eden Aydemir, 'O zamanlar Milli Güvenlik dersi vardı. Askeriyeden bir komutan gelerek, bu dersi veriyordu. Bu tamamen bir stratejiydi. O derste başlar açılmak zorundaydı. Dini bir misyonla imam hatibi tercih ediyorduk. Fakat sizi orada bertaraf etmek için bir strateji uygulanıyordu. O derste başların açılması mecburiydi. O derse girmemekte sıkıntı, çünkü devamsızlık sorunu vardı. O derse girmeyip, okulda kalırsanız ben gibi birçok arkadaşla beraber tuvaletlere saklanırdık. Ya da köşe bucak kaçıyorduk. Ama müdür gelip tuvaletlerden arkadaşları çıkarıyor, zorla başlarını açıyor, o şekilde derse girdirmeye çalışıyordu. O desin haricinde diğer derslerde de o yaptırımlar uygulanmaya başlandı. Benim gibi başını açmayan arkadaşlar mücadeleye devam etmek adına okul önünde protesto yapıyorduk. Okula polisler çağrılıyordu. Polisler geliyordu bizi apar topar karakola götürüyordu. Yaşadıklarımız görüntülerde izlemişsinizdir, paldır küldür karakollara götürülmeler, darp edilmeler, hakikaten çok ağır bir dönemdi. Sadece bizi başörtüsü ile bizi yıldırmaya çalışmadılar, bunun yanında dini kültürümüzü de asimile etmeye çalıştılar. O dönem öyle bir dönemdi ki, mücadele veren kişiler, o haklı mücadelelerini devam ettirmemiş olsalardı, bu günlere gelmek çok zor olacaktı. O gün sağlam duran ben, bu topraklarda bu cinayetlerin bu katliamların çünkü demokrasi katliamıydı. Bunların işlenmesine müsaade etmeyeceğim bunun için mücadeleye varım diyen insanlar sayesinde bu güne gelmiş olduk. Bunlardan birisi de cumhurbaşkanımızdır. Aile olarak da bu süreçten etkilendik' dedi.
Konuşmaların ardından 28 Şubat sürecini anlatan bir video izlendi.
SERKAN ARAT (İHA)