2 buzağı ve 8 kediyle aynı evi paylaşıyorlar

Devrekani ilçesine bağlı Tekkekızıllar köyünde yaşayan Karakaş ailesi, evlerinde 2 buzağı ve 8 kediye birlikte bakıyor.

  • 3388
TAKİP ET

Kastamonu'nun Devrekani ilçesine bağlı Tekkekızıllar köyünde yaşayan Karakaş ailesi, evlerini iki buzağı ve 8 kediyle paylaşıyor.

Hışımlar Mahallesi'nde hayvancılıkla geçimini sağlayan üç kişilik Karakaş ailesi, 1,5 ay önce inekleri erken doğum yapınca "Paşa" adını verdikleri erkek buzağıya evde bakmaya başladı.

"Paşa"nın ardından birkaç gün sonra dünyaya gelen dişi buzağıya da "Kraliçe" adını veren ve "ahırda üşümesin" diye evde bakmaya başlayan aile, buzağılar ve 8 kediyle birlikte mutlu bir yaşam sürüyor.

Baba Mustafa Karakaş, hayvanları çok sevdiklerini söyledi.

Buzağıların da ailenin bir parçası haline geldiğini belirten Karakaş, "Paşa damda hastalandıktan sonra eve alıp aşı yaptırdık. Tekrardan dama bırakmaya kıyamadık. Ardından diğeri doğdu. Biri bizimle kalırken o da hastalanır diye onu da bırakamadık. Bir ayı aşkın süredir beraberiz. Ailemizden biri oldular. Beraber iç içe yaşıyoruz. Bunlar olmazsa biz olmuyoruz, biz olmazsak onlar olmuyor artık. Evde birlikte televizyon seyrediyoruz, kahvaltı yapıyoruz." dedi.

Kedilerin de ailelerinin bir parçası olduğunu ifade eden Karakaş, "Kediler de bizimle kalıyor. Yıllardan beri beraber yaşıyoruz. Babam da böyleydi. Koyunları eve getirir, kuzuları evde beslerdi. Çocuklarım da bizim gibi seviyor." diye konuştu.

Eve gelen misafirlerin buzağıları gördüğünde başta duraksadığını ifade eden Karakaş, şunları söyledi:

"Misafir geldiğinde evde buzağıları, kedileri görünce şaşırıyorlar. Ne kadar daha burada kalacak diyorlar. Ben de 'Yaza kadar, havalar ısınana kadar buzağılar evde kalacak' diyorum. Bunlara çok alıştık, satmayı düşünmüyoruz."

Karakaş ailesinin kızları Songül Karakaş ise buzağıları çok sevdiğini ifade etti.

"Buzağılar doğunca benim arkadaşım oldu"

Kedilerden sonra buzağılara da çok alıştıklarını dile getiren Karakaş, şunları kaydetti:

"Buzağılar yattığında ben yanlarına gidiyorum, ben yattığımda onlar yanıma gelip yatıyor. Arada yatağa kaçırıyorlar, o zamanlar bezliyoruz. Çok seviyorum onları, bir yere gittiğimde aklım hep burada kalıyor. Vakit kaybetmeden eve geri geliyoruz. Yıllar önce köyün dışındaki bir eve taşındık. Köyden uzak olunca arkadaşım da kalmadı. Buzağılar doğunca benim arkadaşım oldu. Onlarla dertleşiyorum."

Anne Nedime Karakaş da rahatsız olduğu için buzağılara bakamadığını, kızı ve eşinin onlarla ilgilendiğini söyledi.

Bakmadan Geçme