'Oyun ve madde bağımlılıkları intiharı arttırıyor'

Çoğunluklu olarak depresyondaki hastaların intihara meyilli olduğunu söyleyen Psikiyatrist İrfan Bayram, “Bütün canlılar yaşamını devam ettirme çabası içerisindeyken, bazı kişiler hayattan bezmiş olurlar ve intihara meyilli olurlar. İntiharları biz en çok psikiyatrik hastalıklar içerisinde depresyonlarda görürüz. Depresyonların da bipolar bozukluk dediğimiz halk arasında psikoz manik depresif denilen formunda görürüz. Hasta en çok bu formda iyileşme devrinde intihara teşebbüs eder ve gerçekleştirir. Başlangıçta intihar fikri vardır, gücü yoktur. Tedavi görüp faydalanmaya başlarken güç de gelir. İntihara hevesi geçmediği için de gerçekleştirir. Ayrıca alkol ve madde bağımlılarında intihar görebiliriz. Şizofrenlerde ve konversiyon reaksiyonu olanlarda gösteri, oyun tarzında intihar teşebbüsü olabilir ve bu gerçekleşebilir” dedi.

Bayram, son dönemde vakaların yüzde 50 arttığını ve erkeklerin intihara daha meyilli olduğunu söyleyerek sözlerine şöyle devam etti:

“İntiharın hastalık dışında birçok nedenleri de vardır. Buna aile içerisindeki anlaşmazlık, kendilerinin çevre tarafından anlaşılamaması, kendilerine güven duygusu olmaması, suçluluk hissetmeleri intiharda rol oynar. Son zamanlarda madde bağımlılığı, alkol ve bunun yanında kumar bağımlılığı da yurdumuzda artış gösterdi. Bunlara bağlı olarak da maddi sıkıntılar, suçluluk duyguları nedeniyle de intiharlar çok sık olmaktadır. 1910 yılı civarında yapılan çalışmalara göre, 10 bin kişide 1 kişi intihar etmektedir fakat son dönemde bu sayı 10 binde 1,5 olmuştur. Yani yüzde 50 artmıştır. İntiharlar daha çok erkeklerde görülür ve erkeklerde görülme yaşı 65 civarındadır. Kadınlarda erkeklere göre daha azdır, onlarda da görülme yaşı 45 civarındadır. Pandemi döneminde intiharlar artmış fakat istatistiklere daha alınmamıştır. Büyük bir ihtimalle evde kapalı kalmanın verdiği hezeyanlar, ailevi problemler, ekonomik sıkıntılar ve bahsettiğimiz bağımlılıkların artmış olması da intiharları arttırmaktadır.”

İntihar edecek kişinin bunu belirteceğini ve dikkate alınması gerektiğini söyleyen İrfan Bayram, “İntihar edecek kişi bunu belirtir. ‘Hayattan bezdim', ‘Hiçbir şeyden zevk almıyorum', ‘Yaşamam bana manasız geliyor' gibi sözlerle belirtir ve yakın çevresinden yardım ister. Bu bir çığlıktır. Yakın çevresi bunu bir gösteri gibi değerlendirirse ümitsizliğe kapılarak bana değer vermiyorlar ve beni sevmiyorlar gibi düşüncelerle intihara meyil eder ve gerçekleştirir. Bunun için biz de bu tip belirtileri olan her kişiyi ciddi olarak ele almalıyız ve aileyi ikaz etmeliyiz. Ben hasta ve yakınları ile 3'lü iş birliği içerisinde çözülebileceğini düşünüyorum. Hasta yakınlarına da nefeslerinin enselerinde olmasını, her hareketini takip etmelerini ve olmayacak şeyler için vaatte bulunmamaları gerektiğini öneriyorum. Olmayacak şeyler vaat etmemiz onları geçici bir süre hayata bağlayacak ama gerçekleşmeyince ümitsizliği daha da artarak intihara sebebiyet verir. Genelde biz intihar meyilli olanlara anti depresif ilaçlar verip, psikoterapi ile hayata bağlamaya çalışıyoruz. Bunun için de öncelikle bir süre imkanlar dahilinde hastanede yatırarak tedavi ediyoruz. Daha sonra hasta, aile ve doktor ilişkisi çerçevesinde iyi oldu diye hastayı bırakmıyoruz. Devamlı olarak kontrol altında veya bir terapi içerisinde olmasını sağlıyoruz” dedi.