Akciğer Kanseri Tedavisinde "Ebus" Dönemi
Kanser türleri içerisinde ilk sırada yer alan akciğer kanserlerinin teşhis ve tedavisinde uygulanan önemli tanı cihazı olan endobronşiyal ultrasonografi(EBUS) cihazı Dr. Kamil Furtun Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nde hizmete girdi.
Samsun’da bir ilk olan cihazdan Karadeniz Bölgesi’nde Trabzon’la birlikte sadece iki tane bulunuyor. EBUS cihazı ve sistemi hakkında bilgi veren Dr. Kamil Furtun Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi Yöneticisi Uzm. Dr. Tamer Kutlu, akciğer kanserinin teşhisinde uygulanacak tedavi yönteminin belirlenmesinin doğru tanı koyulmasında çok önemli olduğunu söyledi. Akciğer kanserinin oldukça ileri aşamalara gelene kadar önemli bir şikâyete yol açmayan sinsi ilerleyen yapısı nedeniyle hastalığın ilk evrelerinde tespitinin önem arz ettiğini belirten Kutlu, EBUS cihazının da bu tespitin yapılması noktasında hizmet vereceğini ifade etti.
"TANIDA BAŞARI ORANI YÜZDE 90’LARA ÇIKIYOR"
1980’lerden beri lenf düğümlerinden ya da lezyonlardan iğne ile biyopsi alınması sürecini içeren Bronkoskopi yöntemiyle tanı sürecinin yürütüldüğünü belirten Kutlu, "Bu yöntemin hava yolu komşuluğundaki lezyonlar, göğüs kafesi içinde hava yoluna komşu lenf düğümlerinin örneklenmesinde yetersiz kalabiliyor. EBUS, bu eksikliği gidermesinin yanında, ayrıca tüberküloz, sarkoidoz ve lenfoma gibi hastalıkların tanısının koyulmasında büyük kolaylık sağlayacak. EBUS cihazı bronkoskop ucunca yerleştirilmiş ultrason probu duvar arkasında kalan lenf düğümleri ve kitlelerden görerek iğne biyopsisi alma şansı sağlıyor. Kitlenin görülerek biyopsi yapılması sayesinde tanıda başarı oranı yüzde 90’lara çıkıyor. Rutin bronkoskopi hazırlığı dışında ek bir hazırlık gerektirmeyen işlemle, hastalara cerrahi bir işlem olan mediastinoskopiye ihtiyaç kalmadan tanı ve evreleme yapılabiliyor. Hastaneye yatış işlemi yapılmasına gerek olmadan 15-20 dakika gibi kısa bir zaman diliminde yapılan ve aynı gün hastanın eve gitmesine imkan veren EBUS cihazı hastayı gereksiz ameliyatlardan da koruyor. Hastanın işlem sonrası sadece en az 2 saat yenmemesi ve içilmemesi gerekiyor. Yutma işlemi tam normale dönmeden katı ve sert yiyeceklerinin yenmesinden kaçınılması gerekiyor" dedi.