Ak Parti'nin Cumhurbaşkanı Adayı Erdoğan
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Ak Parti'nin Cumhurbaşkanı adayı olduğu açıklandı.
(İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı adaylığının açıklandığı törende yaptığı konuşmada, “Evet bu bir veda değildir, bir kapanış, bir bitiş değildir. Bu, bu ifadeyi çok çok önemsiyorum. Bizim için çok farklı bir an. İşte bu bir hatime değil, inanıyorum ki bir Fatiha’dır, bir açılıştır” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium'da gerçekleştirilen AK Parti Cumhurbaşkanı adayı açıklama toplantısında yaptığı konuşmada, makam için, ikbal, paye, rütbe ve çıkar için siyaset yapmadığını, böyle siyaset yapanlardan asla olmadığını söyledi. Siyasi mücadelenin ‘ben’ diye değil ‘biz’ diye yapılacağına gönülden inandığına dikkat çeken Başbakan Erdoğan, “Daha en başından itibaren ben yoktum, biz vardık. Bugün 40 yılı aşkın siyasi hayatımda geldiğim noktada yine ben yok, biz varız. AK Parti'yi bugünlerde hep birlikte biz taşıdık” dedi.
“ERDOĞAN HER CANLI GİBİ O DA BİR FANİ”
Recep Tayyip Erdoğan’ın her canlı gibi bir fani olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, “Bizim büyük davamız fani isimler, fani şahsiyetler üzerine değil, baki, hakikatler üzerine inşa edilmiştir, bugüne böyle gelmiştir ve böyle de gidecektir. Recep Tayyip Erdoğan olmadığında, AK Parti’nin olmayacağını düşünen varsa o bu davayı anlayamamıştır. Kendisi olmadan ya da bir başkası olmadan bu davanın yol alamayacağını bu sancağın düşeceğini zannedenler bu davayı anlamamıştır. Bu teşkilat içinde kendisine vazife verildiğinde, dava sancağını canı bilip, en yüksek burçlara doğru göğsünü siper edip gidecek nice kahraman olduğuna ben eminim. AK Parti şahıslarla var olmuş, şahıslarla bugüne gelmiş bir parti değildir. AK Parti bir dava partisidir. Siyaseti tarihim boyunca, vazifeye talip olanlardan değil, vazife verilmesini bekleyenlerden oldum. Tek başına hareket edenlerden değil, birlikte yürüyenlerden oldum. Gözümüz arkadan değil ve olmayacak. Arkada güçlü bir geleneğin olduğunu, bu davayı omuzlayacak kahramanların olduğunu biliyorum. Benlik kavgasına düşmeden fitne ve fesat tuzağına düşmeden AK Parti'yi daha ileri seviyelere götürecek güçlü kadrolarımız olduğuna inanıyorum” dedi.
Başbakan Erdoğan, gençlere güvendiklerini ve gençlerle siyaset yaptıklarını belirterek, “Daha en başta bu partiyi kurarken 3 dönem kuralını getirdik. 3 dönem vazife yapanlar bir dönem ara versinler, sonra tekrar görev alabilirler. Gayemiz genç dinamik bir yapıyla geleceğe yürümek” dedi.
“AK PARTİ, HİÇ KUŞKUSUZ ŞAHSIMA AİLEM ÇOCUKLARIM TORUNLARIM KADAR YAKIN OLDU”
Gayelerinin koltuğa oturup kalkmayan siyasetçilerin tersine, koltuktan nasıl vazgeçildiğini göstermek olduğunun altını çizen Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Birileri 25 yaşa indirdiğimizde, sağına bir genç alıyor soluna bir genç, Meclis’te basın toplantısı yapıyor. Parlamentoyu çoluk çocuğa mı teslim edeceğiz diyor. Biz ne diyoruz? Tam aksine 25'e indirdik ama 25 yetmez. 18 yaşa seçmeyi veriyorsak, gelin 18 yaşa seçilmeyi de verelim. Geçenlerde çok enteresandı. Avusturya’nın Dışişleri Bakanı’yla görüşmem olmuştu. Yaş kaç biliyor musunuz? 27. Ondan önce de devlet başkanlığı genel sekreterliğini yapmış bu, daha genç yaşta. Almanya’da Hollanda’da 18 yaşında parlamentoya giriliyor da bizde niye girilmesin? Niye olmasın? Biz 21 yaşında bir karanlık çağı kapatıp, bir aydınlık çağı açan Fatih’in torunlarıyız. Bizde bu niye olmasın? Daha dinamik, ortaya dirayetini koyacak böyle bir parlamento yapısı kimseyi rahatsız etmesin. 3 dönem kuralının AK Parti'de taviz verilmeden muhafaza edileceğine inanıyorum. Mensubu bulunduğum siyasi hareket ve AK Parti, hiç kuşkusuz şahsıma ailem çocuklarım torunlarım kadar yakın oldu. O kadar ki millete hizmet yolunda, kimi zaman ailemi, eşimi, çocuklarımı, torunlarımı dahi ihmal ettiğim dönemler oldu. Onlar beni çok çok iyi anlarlar. Onlar benim bu millet bu vatan bu bayrak için mücadele verdiğimi anladılar ve her an bana destek oldular. Bu anlamlı günde, huzurlarınızda eşime sabrından ötürü teşekkür ediyorum. Çocuklarıma sabırlarından, anlayışlarından, fedakarlıklarından dolayı teşekkür ediyorum.”
“AF DİLİYORUM, HELALLİK DİLİYORUM”
Bir sabah kalktığında yatak odasının kapısında bir pusula gördüğünü anlatan Başbakan Erdoğan, “Çocuklar okula gidiyor biz de geceleri 1-2 böyle geliyoruz eve. Ve kızım o pusulaya şunu yazmıştı: 'Babacığım bir geceni de bize ayırır mısın' demişti. Şu anda kızım aramızda. Tabii o sabahtan okula gidiyor. Biz de tabi onu uğurlayamıyorduk. Böyle süren bir hayat oldu. Ben onlardan hep razı oldum, onların da kendilerine yeterince vakit ayıramadığım için beni affetmelerini benden razı olmalarını diliyorum. Teşkilatımız içinde istemeden kırdığımız kardeşlerim varsa onlardan af diliyorum. Teşkilatımızın tüm mensuplarından tüm çalışma arkadaşlarımdan helallik diliyorum. 14 Ağustos 2001'de AK Parti'yi kurduğumuz günden beri birlikte yürüdüğümüz tüm yol arkadaşlarımdan helallik diliyorum. Haklarını helal etmelerini istiyorum” diye konuştu.
“BU BİR VEDA DEĞİL”
Başbakan Erdoğan, “Bu bir veda değil. Bir ayrılık buluşması, bir veda töreni de değil. Bizim için her an yeni bir başlangıçtır. Her gün yeni bir gündür. Taze bir başlangıçtır. Bugün de birbirimize veda etmiyoruz, yeni bir başlangıcın heyecanını hep birlikte yaşıyoruz” dedi.
10 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda grup toplantılarında partililerle bir araya gelemeyeceklerini, AK Parti çatısı altında bir araya gelemeyeceklerinin altını çizdi. Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ama bizler ezelden kardeşiz. Ebediyen kardeş olarak hep görüşeceğiz, hasbihal edeceğiz. Birbirimizden kopmayacağız. Özellikle Türkiye’nin istikametini belirlerken, mücadele ederken her aşamada hep birlikte olacağız. Partimizle de hükümetimizle de birlikte hareket edeceğiz. Ne ben sizlerden ayrılıyorum ne siz geride kalıyorsunuz. Bugünlere birlikte geldik, Allah’ın izniyle birlikte yürümeye devam edeceğiz. 10 Ağustos’a kadar birlikte çalışacak, inşallah seçimi kazanıp görevi devraldığımızda, yine istişare ile danışarak, Türkiye’ye hizmet edeceğiz. Bugün Yeni Türkiye’nin ayak seslerinin daha gür sesiyle duyuyoruz. Yeni bir Türkiye inşa ediyoruz. Ekonomisi ile güçlü demokrasisi ile örnek kardeşliği ile muazzam bir Türkiye'ye ilerliyoruz.”
Başbakan Erdoğan’ın konuşmaları sırasında salonda bulunan bazı partililer gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü. Başbakan Erdoğan konuşmasının bir veda konuşması olmadığının altını çizerek, “Rabbim izin verir, milletim takdir ederse, ülkemiz ve milletimize hizmetkarlıkta artık yeni bir sayfanın kapılarını aralıyoruz. Bir kez daha karar, yetki, söz ve mühür millettedir. Bayrak yarışında, bayrağı teslim etmeye hazırlanırken bir kez daha her birinizden helallik diliyorum. Bu dava uğruna canlarını feda etmiş herkesi rahmetle yad ediyorum. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ülkemiz milletimiz demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını rabbimden niyaz ediyorum. Beni bu kutlu vazifeye aday gösteren tüm milletvekili arkadaşlarıma şükran sunuyorum. Bana sizler gibi yol arkadaşları nasip ettiği için rabbime sonsuz teşekkür ediyorum. Evet bu bir veda değildir, bir kapanış, bir bitiş değildir. Bu, bu ifadeyi çok çok önemsiyorum. Bizim için çok farklı bir an. İşte bu bir hatime değil, inanıyorum ki bir Fatiha’dır, bir açılıştır." Onun için diyorum ki, esirgeyen ve bağışlayan Allah’ın adıyla. Alemlerin rabbi Allah'a hamdoslun, o rahmandır, rahimdir. O ki din gününün sahibidir. Ancak sana ibadet eder, ancak senden yardım dileriz. Bizi doğru yola ilet. Bizi kendisine nimet verdiklerinin yoluna ilet. Gazaba uğrayanların, sapkınların yoluna değil. Yolumuz bahtımız açık olsun. Allah yar ve yardımcımız olsun diyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum” şeklinde konuştu.