Adaylar, Terziler Odasında Konuştu

Kastamonu Terziler Odası'nda yapılan genel kurulda mevcut başkan Şerafettin Dilekçi, güven tazeledi.

  • 661
Adaylar, Terziler Odasında Konuştu
TAKİP ET Google News ile Takip Et

TERZİLER ODASINDA DİLEKÇİ, GÜVEN TAZELEDİ
VEDAT YUNUS İKİZOĞLU (İHA)
Kastamonu Terziler Odası’nda yapılan genel kurulda mevcut başkan Şerafettin Dilekçi, güven tazeledi. 
Belediye Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen Terziler Odası Olağan Genel Kurul’a Terziler Konfederasyonu Başkanı Sinan Turhan, KESOB Başkanı Dursun Ergin, Belediye Başkan adayları Tahsin Babaş, Mehmet Yıldırım ve Hayati Hamzaoğlu ile esnaf odaları temsilcileri ile üyeler katıldı.
Terzilik mesleğinin her geçen gün biraz daha zorlaştığını belirten Terziler Odası Başkanı Şerafettin Dilekçi, “1957 yılında zor şartlar altında kurulup esnafın yüz akı olarak onların sorunları ile yakinen ilgilenen bir kurum olmak, onların her yerde gözü ve kulağı olmak, sizlerle ağlayıp sizlerle gülmek amacıyla bugünlere kadar gelmiş bulunmaktayız. Destek veren herkese teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
“ESNAFLARIMIZIN DESTEKLENMESİ İÇİN NE GEREKİYORSA YAPACAĞIM”
Terziler Odası’nın Olağan Genel Kurulu’nda konuşan belediye başkan adaylarından AK Parti Kastamonu Belediye Başkan Adayı Tahsin Babaş, iğnesinin ucu ile ekmek parası kazanmaya çalışan terzi esnafının desteklenmesi için belediye olarak ne gerekiyorsa yapacaklarını söyledi. Kastamonu Belediyesi olarak küçük esnafların ileride yapacağı çalışmalarda desteklenmesi gerektiğini düşündüğünü ifade eden Tahsin Babaş, belediye başkanı seçildiği takdirde işletmelerin destek ve hibe programlarından yararlanabilmesi için ofis kuracağını belirtti.
Terzilik mesleğinde iğnesinin ucu ile ekmek parasını kazananların ne zor şartlar altında çalıştığını iyi bildiğini belirten Babaş, “Belediye olarak küçük esnafımızın ileride yapacağı çalışmalarda desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Nasıl destekleyeceğiz? Küçük işletmelerimizi destekleyen KOSGEB, KUZKA, TKDK gibi bazı kamu kurum ve kuruluşları var elimizde. Belediye başkanı seçildiğim KOSGEB, KUZKA, TKDK gibi kuruluşlardan işletmelerimizin destek alması için zaman ofis oluşturacağım. Yani bu destekleri alabilmeleri için hangi prosedürleri bilmeleri gerekiyor, hangi projeleri yapmaları gerekiyor bu konularda bir destekleme bürosu oluşturmayı düşünüyorum. Ancak bu şekilde bu esnafımızı ayağa kaldırabiliriz. Çünkü artık günümüzde konfeksiyon atölyeleri aldı başını gidiyor. Terzi esnafımızı da gezdiğimiz zaman onların da küçük çaplı işler yaptığını görüyoruz. Dünya artık geriye doğru gider mi, insanlar artık terziye özel siparişle elbise diktirir mi diye düşünüyorum. Elinde iğnesiyle saatlerce, günlerce, haftalarca uğraşan kardeşlerimiz bulunuyor. Ortada terzilerimizin oluşturduğu göz nuru eserler bulunuyor. Terzilerimiz emeklerinin karşılıklarını alamıyorlar. Büyük işletmelere karşı rekabet etmesi gerçekten zor. Büyük işletmelerle, büyük firmalarla bizim terzi kardeşlerimiz nasıl rekabet etsinler? Bunun için işletmesini geliştirmesi gerekiyor. İşletmesini geliştirmesi için de desteklenmesi gerekiyor. Ben belediye başkanı olduğum takdirde destek kuruluşlarından her türlü desteği alabilmeleri için esnaflarımıza yardımcı olacağım” dedi.
“DESTEK, LAFLA DEĞİL İCRAATLA OLUR”
Desteğin lafla değil destekle olacağını belirten CHP Kastamonu Belediye Başkan Adayı Mehmet Yıldırım ise, esnafa laf ile destek olunmadığını belirterek, icraatların ön plana çıkarılması gerektiğini kaydetti.
Konu açıldığı zaman her siyasi liderin özellikle küçük işletmelere destek olunması gerektiğini fakat işin ciddiyete bindiğinde söylediklerinin arkasında durmadıklarını aktaran Yıldırım, “Terzilere destek olmaktan bahsediyoruz fakat ulusal iletmelerin elbiselerini giymekten geri durmuyoruz. Sadece laf üreterek esnaflarımıza destek olunuyorsa bu da demek oluyor ki sabaha kadar destek olabiliriz. Ben elbisemi giydiğim her elbisemi Kastamonu’da yaptırıyorum. Milletvekili olduğum zamanda da benim elbiselerimi Terzi Mehmet Üçal dikti. TBMM’ye Terziler Odası’na kayıtlı terzilerin kıyafetleriyle çıkmayı Allah bana nasip etti. Desteğimiz kuru lafla değil her zaman icraatla oldu. Ben siyasi yaşamımdan bugüne kadar geçen süre içerisinde Kastamonulu esnaflarımızın kazanması için elimden gelen her şeyi yaptım ve yapmaya da devam edeceğim” dedi.
“KASTAMONU’NUN ÖNCELİKLİ SORUNU SAĞLIKTIR”
Milletvekilliğinden sonra belediye başkanlığına aday olduğunu açıklayan Yıldırım, “Belediye başkanlığını gençler yapmalı, bizler de gençlere destek vermeliydik. Ancak genel merkezim bu göreve beni çağırdı. Bizde 30 yıldır Kastamonu’da mücadelesini vermişsek, oraya buraya dönmeden Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkmışsak elbette ki bu göreve de çağrıldığımız zaman seve seve göreve dahil olacaktık. Şartlarımızdan bir tanesi Kastamonu’da sağlık sorunun çözülmesiydi. Kastamonu’da terzilik mesleğinin sorunları ne kadar çoksa, iktidarın bu soruna şaşı bakması nedeniyle sağlıkta da o kadar sorun vardır. Sağlık hepimizin sorunudur. Ne zaman bir vücut rahatsızlığı baş gösterse hepimiz ya özel ya da devletin sağlık kuruluşlarına başvuruyoruz. Kastamonu şu an sağlıkta kan ağlıyor. Özel hastanemiz var ancak bir tedavi merkezi değil. Bir anjiyo yapılması için bile yetkisi yok. Devlet hastanesi de aynı durumda olunca birisi kalp krizi geçirdiğinde hastamıza Allah ömür versin demekten başka çaremiz yok. En yakın hastane Karabük veya Ankara’da. Ben milletvekilliğim döneminde de şimdi de vatandaşlarım ne zaman sağlık sorunu olsa devreye girmiş birisi olarak Kastamonu’da hangi hastalıkların tedavisinin olmadığını çok iyi biliyorum. Beyin için, nöroloji için, stent takılması için, karaciğer için, göğüs hastalıkları için, anjiyo için, onkoloji için dışarıya hasta sevk ediyoruz. Hani biz yedi sene öncesinde Kastamonu’ya Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Hastanesi’ni getirmek için çalışmıştık, ne oldu? Biz hastanenin gelmesi için yeteri kadar çalışmıyoruz, onlar vermeye çalışmıyor, para kaynağını doğru dürüst aktarmıyoruz ve hastane şu anki durumu itibariyle depreme dayanıklı olması için eski parayla 20 trilyon paraya ihtiyacı var. Ancak devletin buraya verdiği para 2 trilyon. Demek ki sadece bunun için bile 10 sene beklememiz gerekiyor. Biz bu işi çözmek zorundayız” diye konuştu.
“BELEDİYE BAŞKANI ORKESTRA ŞEFİ GİBİDİR”
Belediye başkanlığının sadece kanalizasyon yapan, altyapıyı yapboz eden bir görev olmadığına dikkat çeken Yıldırım, şöyle konuştu: “Belediye başkanı İmar adaletsizliğini gerçekleştiren kişi veya ekip değildir. Sağlık alanlarını hizmete sokan ve Kastamonu’nun ekonomik ve sosyal yapısını gelişmesinde iş ve istihdamın artmasını sağlayan, vizyon sahibi olması gereken bir noktaya doğru gidiyoruz. Çünkü belediye başkanı demek, şehrin emini, şehrin sorumlusu demektir. Belediye başkanı demek, gerektiğinde milletvekillerini iktidar muhalefet ayırt etmeksizin, hepsini bir olarak birlik olarak ticaret odasıyla, esnaf odasıyla, terziler odasıyla birlik bütünlük içerisinde orkestra şefi gibi yönetecek kişi demektir. Kastamonu’da bine yakın hazır giyim işçisi var. Onlarda terzi değil mi? Belediyede bir PORGEM kurarak mesleğinizin gelişmesini sağlayarak, tüccar terzilik müessesesini geliştirerek, onlara gerekli desteği vererek önemli çalışmaları yapacağımızı söylemek istiyorum. Bir şeyler yapmak, bir şeyleri geliştirmek lazım. Bu mesleği sevdirmemiz lazım. Usta-çırak ilişkisini geliştirmemiz lazım. Terzilikle ilgili meslek eğitim kurslarını geliştirmek ve hem de hazır giyim sanayisine gerekli desteğin verilmesi noktasında terziler odasının büyük bir görev üstlenmesinin lazım olduğunu düşünüyorum. Lafı fazla uzatmaya gerek yok. Sağlık sorun, ulaşım sorun, otopark sorun, konut sorun. Gelin bunların çözümünü inşaat mühendisi ve ekibinde beş tane mühendis olan Mehmet Yıldırım’a sorun”
“ULUSAL FİRMALAR MESLEKLERİ BİTİRDİ”
Ulusal firmaların meslek sahiplerini bitirdiğine işaret eden MHP Kastamonu Belediye Başkan Adayı Hayati Hamzaoğlu ise, şunları kaydetti: “Terziler Odasının desteklenmesi güzel, diğer odalarımızın desteklenmesi gayet güzel. Ama maalesef çıkan teşviklerimizin sermaye sahipleri için çıkıyor. Sermaye sahibi olmayanlar bu teşviklerden faydalanamıyor. Biz katılımcı bir belediye yapacağız. Yanımızda Karabük Belediye Başkanımız var. Her iki ayda bir mahalle konseyleri kurup mahallelerde sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte halkın sorunlarını dinliyor. Kendisi şu an anketlerde yüzde 60 oy oranına sahip. Bizde aynı düşünceyle aynı yoldan katılımcı bir belediye başkanlığı yapacağız. Genel kurullarda hamaset yapması çok kolay. Şimdi terzileri ne sorunu var biliyor muyuz? Bütün dokuma ipliklerinin tamamı ulusal firmalardan geliyor. Bizler valilikle ve il özel idareyle bu maddelerin Kastamonu’dan temini için şartname koyamaz mıyız? Timsah gözyaşı dökmeye gerek yok. İnsanlara biz böyle sahip çıkabiliriz. Önce memleket milliyetçisi olmamız gerekiyor. Kastamonu esnafını güçlendirmek için nüfusu artmış ve 24 saat hareketli olan bir Kastamonu yaratmamız gerekiyor. Ben bu konuda iki meseleyi çok önemli görüyorum. Bunlardan birincisi Kastamonu’nun tarihi dokusunu koruyarak bir açık hava müzesi haline getirip yıllık bir milyon turist hedefi koyuyoruz. Bu çarşıda hareketlilik, esnafta hareketlilik, Kastamonu’da hareketlilik demektir. İki bir üniversitemiz var. Yanı başımızda ki Karabük Üniversitesi’nin 45 bin öğrencisi var. Kastamonu ise 17 bin öğrenciye sahip. Bu sadece üniversiteni günahı değil. Vilayetinde günahı, belediyenin de günahı, sivil toplum örgütlerinin de günahı, iş adamlarının da günahı. İşte Kastamonu’ya öğrenci çekmek için biz belediye olarak diyoruz ki, öğrencilerin bir üniversiteyi tercih sebeplerini göz önüne alarak, sosyal yaşamda dört tane büyük projeyi hayata geçireceğiz”
Konuşmaların ardından iki adayın listesinin yarıştığı genel kurulda, mevcut başkan Şerafettin Dilekçi, 124 oy alırken, Yılmaz Kıprızcı ise, 103 oy alabildi. Bu sonuçlara göre, mevcut başkan Şerafettin Dilekçi, yeniden Tersiler Odası başkanlığına seçildi. Ayrıca Genel Kurulda, odaya kayıtlı olup, mesleklerinde 40 yılı geride bırakan esnaflara plaketleri verildi.