Adalet Bakanı Ergin: Makul öneriler paket içerisinde yer alabilir
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, demokratikleşme paketiyle ilgili süreç içerisinde yapılan eleştirilerin, ortaya atılan fikirlerin ilgi alanlarında takip edildiğini söyledi.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, demokratikleşme paketiyle ilgili süreç içerisinde yapılan eleştirilerin, ortaya atılan fikirlerin ilgi alanlarında takip edildiğini söyledi. Ergin, makul önerilerin de bu paket içerisinde yapılan ve yapılacak değişiklik ve düzenlemelerde değerlendirme imkanı olabileceğini ifade etti.
Stratejik Düşünce Enstitüsü tarafından düzenlenen "Demokratikleşme Paketi ve Türkiye'de Demokrasinin Konsolidasyonu" konulu panel öncesi gazetecilerin sorularını cevaplayan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun demokratikleşme paketine yönelik eleştirilerinin hatırlatılması üzerine AK Parti'nin 2002 yılından bugüne kadar sürekli bir değişim süreci içerisinde olduğunu söyledi. Başbakanın ifade ettiği gibi bunun ilk olmadığı gibi sonda olmayacağını belirten Ergin, AK Parti'nin kurulduğundan bugüne dünyada reformist parti olarak anıldığını ifade etti.
Bu reformist özelliğini devam ettiren adımların peş peşe getirdiklerini anlatan Ergin, "Son açıklamış olduğumuz paket Türkiye'dek düzenlemelerin içerisinde en anlamlı olanlardan bir tanesi. İçerisinde çok önemli başlıklar var. Uzun yıllar Türkiye'de gerçekten bir tabu halinde olan belli konuları aşma noktasında önemli düzenlemeler içeriyor. Önümüzdeki günlerde inşallah bunların hem yasa teklifi olarak tasarısı olarak him de idari düzenleme olarak adımlarının beraberce göreceğiz. Muhalefetin klasik yaklaşımı burada da kendini gösteriyor. Türkiye'de bugüne kadar yapılan hiçbir icraata 'evet şunlar güzel oldu ama şunlarda eksik, şöyle olsaydı daha iyi olurdu' diye tek bir yaklaşımını görmedik bu muhalefetin. Onun için milletimiz bütün bu tavırları partilerin almış oldukları pozisyonları tartıyor değerlendiriyor. 76 milyonluk ülke için ihtiyaç duyduğumuz adımları atmaya devam edeceğiz. Türkiye bulunduğu coğrafyada 76 milyon ülke insanının kardeşçe barış içerisinde yaşatmanın iklimini oluşturuyor. Bunu kurmaya çalışıyor. Bu ülkede herkes kendini bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olarak algılamalı. Aidiyat bağını vucudunun her zerresinde hissedebileceği iklime kavuşmalı diyi düşünüyoruz. Çabalarımız onun için bizim attığımız adımları her biri daha önce değişik metinlerimizde Türkiye'ye ve bu topluma taahhüt ettiğimiz adımlardır. Bunların hiçbiri falancanın filancanın talebi olarak önümüze gelmiş değildir." dedi.
"ZAMAN KAYBEDİLMEDEN ADIMLAR GELECEK"
Takvim konusunda ise Ergin, hiç zaman kaybetmeden bunların adımlarının geleceğini söyledi. Pratik olanların şuanda hazırlandığını dile getiren Ergin, yasa gerektirenlerin taslak metinlerinin de ellerinde hazır olduğunu ve son redaksiyonlarının yapıldığını kaydetti. Bu süreç içerisinde yapılan eleştirilerin, ortaya atılan fikirlerin ilgi alanlarında takip edildiğini belirten Ergin, makul önerilerin de bu paket içerisinde yapılan ve yapılacak değişiklik ve düzenlemelerde değerlendirme imkanı olabileceğini ifade etti. Seçim sistemiyle ilgili ortaya atılan seçenekler konusunda önerilerin değerlendirileceğini söyledi.
BDP'nin torba yasa olarak gelme konusunda itirazlar olduğunu ve beklentilerinin karşılanmadığı konusunda eleştirileri olduğu dün akşam yapılan görüşmede bunlara ilişkin nelerin konuşulduğunun sorulması üzerine Bakan Ergin, ihtiyaç olduğunda görüşme yaptıklarını ama bu görüşmelerde kamuoyu ile paylaşılması gereken hususlar olduğunda zaman zaman paylaşıldığını kaydetti.
Nefret suçları konusunda da Ergin, "Bunların tamamı belli. Gerek AGİT gerek Avrupa Konseyi'nin gerek evrensel hukuk kurallarının öngördüğü hususlar var. İnsanların dini, dili, rengi, cinsiyeti aidiyeti bunlardan dolayı farklı bir uygulamaya maruz kalması bunlardan dolayı aşağılanması, bir suça muhatap olması halinde aynı eylemin normal hadiselerdeki cezasından biraz daha farklı ağırlaştırılmış cezalar öngören ve genelde literatürde nefret suçu olarak adlandırılan uygulamayı TCK'ya da monte etmeyi arzu ettik. Bununla ilgili esas itibarıyla ceza yasamızda buna benzer düzenlemeler olmakla beraber farkındalığı biraz daha artıracak ve bu konuda toplumun dikkatini yoğunlaştıracak çalışmalar var. Birde herkesin yaşam tarzının müdahele edilemez olduğuna dair bir takım düzenlememiz olacak. Bunlar da devletin kamu gücünün güvencesi altında olacak." şeklinde konuştu.