"Öğrencilere tüccar mantığıyla değil eğitimci mantığıyla yaklaşacağız"
Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, tek amaçlarının rekabet edilebilir bir üniversite olmak olduğunu belirterek, ayrıca öğrencilere tüccar mantığıyla değil eğitimci mantığıyla yaklaşacaklarını kaydetti.
Kastamonu Üniversitesi Rektörlüğüne, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle geçtiğimiz ay atanan Ahmet Hamdi Topal, şehirde görev yapan basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Üniversitenin genel durumu hakkında değerlendirmelerde bulunan Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, inşaat halinde bulunan Kastamonu Tıp Fakültesi’nin Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak hizmete girmesi ve Ankara’da eğitim gören Tıp Fakültesi öğrencilerinin şehre geri getirilmesi için çaba göstereceklerini söyledi.
Rektör Topal, ayrıca üniversitenin şehirle bütünleşmesi gerektiğini vurgulayarak, üniversitelerin etrafı surlarla çevrili kaleler olmadığını söyledi.
“İnsana temas etmek istiyoruz”
Kastamonu Üniversitesi’nin günümüzde farklı sebeplerden ötürü istenilen seviyeye ulaşamadığını söyleyen Rektör Topal, “Bundan sonra geçmişe değil, geleceğe bakmak durumundayız. Üniversitemizi, buradaki insanların beklentilerini karşılar bir seviyeye getirmek; hem de benzer üniversitelerle rekabet edilebilir hale getirmek amacındayız. Bu bir anda olabilecek bir şey değil. Üniversitemizin, artı yönleri olduğu gibi zayıf yönleri de var. Sorunlarımızı ele almamız gerekiyor, kampüste kronikleşmiş inşaatlar var. Her şeyden evvel işimiz binalar değil, öncelikli işimiz insan, insana temas etmek istiyoruz. Sağlıklı, mutlu, huzurlu bir çalışma ortamı sağlamak istiyoruz. Bir müteahhit mantığıyla değil, eğitimci mantığıyla bir şeyler yapacağız” dedi.
“Tıp Fakültesini aktif hale getirmek istiyoruz”
Kastamonu Tıp Fakültesi’nin önemli bir sorun olduğunu belirten Rektör Topal, “İlk olarak hastaneyi aktif hale getirmek ve halen Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde eğitim gören öğrencilerimizi; burada eğitim görebilir bir ortam oluşturarak geri getirmek istiyoruz. İl Sağlık Müdürlüğü’nün bizlerle beraber yürütmüş olduğu yakın çalışmayla beraber, Türkiye’de ki iyi örnekleri de dikkate almak suretiyle; sağlık bakanlığıyla bir protokol imzalayarak, fakültemizi eğitim ve araştırma hastanesi olarak devam ettirmeyi arzu ediyoruz. Hem biz Kastamonu Üniversitesi hem de sağlık bakanlığının il yöneticileri elinden gelen gayreti gösteriyor. Bir mesafe alacağımızı ve hayırlı bir neticeye ulaşacağımızı ümit ediyorum. Öğrencilerimizi buraya alabilmek için Yüksek Öğretim Kurumu’nun (YÖK) aradığı bazı kriterler var. Belli sayıda anabilim dalı kadrolaşma arıyorlar. Sanırım 54 civarında, bizim şuan bizim mevcut sayımız 18; bizim hedefimiz 54’ün de üzerinde; ben, Kastamonu’nun potansiyeli itibariyle buraya çok sayıda akademisyenimizin gelmeye gönüllü olduğunu biliyorum ve geleceklerine de inanıyorum. Amacımız ilimizde nitelikli sağlık personelini istihdam edebilmek. 2021’de buraya getirmek gibi bir hedefimiz var. Bunun olabilirliği zaman içerisinde göreceğiz, önceliğimiz hastanemizi iş birliğiyle açabilmek ve öğrencilerimizi buraya getirebilmek” diye konuştu.
“Gelişmiş üniversitelerle iş birliği yapmamız lazım”
Kastamonu Üniversitesi’nin Orta Asya Cumhuriyetleri’nde bulunan üniversitelerle ilişkileri hakkında da değerlendirmelerde bulunan Rektör Topal, “Kastamonu Üniversitesi tüm dünyayla iş birliği içerisinde olacak. Üniversitemizin Orta Asya Cumhuriyetleri’yle olumlu anlamda öne çıkan ilişkileri olmuş. Bilgi, sadece bir coğrafyayla paylaşılabilen bir şey değil. Bizim onlara sadece yardımcı olmamız söz konusu olabilir. Çünkü konum, iktisadi gelişmişlik ve bilimsel üretime sundukları katkılar dikkate alındığında biz onlara biz asansör vazifesi görebiliriz. Bizim bu anlamda yukarıya çıkabilmemiz için; bilginin daha üst düzeyde olduğu diğer ülkeler ve üniversitelerle iş birliği yapmamız lazım. Bu anlamda biz onlara asansör olurken, bize de asansör olacak ülkeler gelişmiş ülkelerdeki üniversiteler. Dikkate aldığımız temel husus, üniversitenin bilgi üreten merkezler olduğu ve bu merkezlerin sahip olduğu bilgiyi toplumla paylaşması gerektiği” şeklinde konuştu.
“Şehirle bütünleşmek zorundayız”
Üniversitelerin, etrafı surlarla çevrili kaleler olmadığını vurgulayan Rektör Topal, şöyle konuştu: “Modern ülkelere baktığımızda üniversitelerin şehrin içerisinde olduğunu, hatta artık kampus üniversitelerinde şehir içerisindeki üniversite modellerine geçtiğini görürsünüz. Biz de bu yönüyle, Kastamonu Üniversitesi olarak şehirle üniversite olarak geçmişte oluşmuş olumsuz algıyı ortadan kaldırmak istiyoruz. Üniversiteler, kapalı kapılar ardındaki kurumlar değil, şehirle entegre olmamız gerekiyor. Şehirle bütünleşmek durumundayız. Biz şehre ne kadar katkı verirsek, şehirde bize o kadar katkı verir” ifadelerini kullandı.
“Veterinerlik fakültesi ihtiyacı var”
Şehrin ihtiyaçlarına uygun hareket etmek istediklerini söyleyen Rektör Topal, şunları kaydetti: “Burada bir veterinerlik fakültesi ihtiyacı vardır. İl, geniş bir alana yayılıyor ve burada hayvancılık önemli bir unsur. Veterinerlik Fakültesi olmalı, Su Ürünleri Fakültesi olmalı çünkü ciddi bir sahil şeridimiz var. Ama Türkiye genelinde su ürünleri fakültesinin yaşadığı öğrenci sorunu var. Bize ait bir durum değil, Türkiye genelindeki söz konusu fakültenin yaşadığı sorunlar ortadan kalkınca bizde bu pastadan olabildiğinde en üst düzeyde yararlanmak istiyoruz. Kaynaklarımızı sağlıklı ve ihtiyaçlar doğrultusunda şekillendirmemiz gerekiyor”
“Kastamonu, başlı başına bir marka”
Üniversitenin isminin değiştirip değiştirilmemesi konusunda resmi bir teşebbüsün olmadığına işaret eden Rektör Topal, şunları söyledi: “Resmi bir teşebbüs olabilmesi için kanun olması lazım. Ben bir kanun teklifi duymadım. Herhalde ülkenin gündeminde de Kastamonu Üniversitesi’nin değiştirilmesi için bir kamu yararı söz konusu değildir. Kastamonu, geçmişi çok kadim bir şehir. Bu isim, buranın her tarafına sinmiş durumda. İlin marka değerlerinden biri olan üniversitenin isminin değiştirilmesi de, bu anlamıyla makul ve mantıklı değildir. Kastamonu, başlı başına bir markadır”
Basının toplumun sağlıklı bir şekilde bilinçlendirilmesi için köprü vazifesi gördüğünü belirten Rektör Topal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hem kamuoyunun ihtiyaç duyduğu bilginin ulaştırılması hem de kamuoyunun ihtiyaçlarının ilgili kurumlara iletilmesi noktasında, basının hayati bir önemi var”
Topal, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.