15 yıl cephede savaşan onbaşının ailesine İstiklal Madalyası
1. Balkan Harbinde vücuduna isabet eden kurşunla 15 yıl boyunca askerlik yaparak cephede savaşan Mehmet Coşkun'un ailesine İstiklal Madalyası verilecek.
1. Balkan Harbinde vücuduna isabet eden kurşunla 15 yıl boyunca askerlik yaparak Çanakkale Savaşında ve Kurtuluş Mücadelesinde de cephede savaşan Mehmet Coşkun’un ailesine, üstün hizmetlerinden ötürü ailesine İstiklal Madalyası verilecek.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanan kararlar Resmi Gazetede yayımlandı.
Kurtuluş Savaşı’nda hizmeti tespit edilen 8 şehit ve gazinin mirasçılarına İstiklal Madalyası verilmesi kararlaştırıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı karara göre, Kastamonu’nun Doğanyurt ilçesine bağlı Düzağaç köyü nüfusuna kayıtlı Onbaşı Mehmet Coşkun da madalya verilmesine karar verilen 8 kişi arasında yer aldı.
1909 yılında 1. Balkan Harbinde vücuduna kurşun isabet eden ve sırtındaki şarapnel parçasıyla 15 yıl boyunca askerlik görevinde bulunan ve Çanakkale Savaşında, Kurtuluş Mücadelesinde de cephede savaşan Mehmet Coşkun’un ailesi, hizmetlerinden ötürü İstiklal Madalyası ile şereflendirildi. İstiklal Madalyası Mehmet Coşkun’un ailesine teslim edilecek.
“Dedem, 1909 yılından 1924 yılına kadar askerlik yaptı”
Mehmet Coşkun’un torunu Murat Coşkun, 1909 yılından 1924 yılına kadar askerlik yaptığını söyleyerek, “Rahmetli büyük babam Mehmet Coşkun, Kurtuluş Savaşı yıllarında devletimizin kuruluş aşamasında 1909 yılında asker olur ve 1924 yılına kadar askerlik yapar. Bu arada gittiği cepheler Milli Savunma Bakanlığının bizlere göndermiş olduğu evrakta ispatlı bir şekilde bellidir. 1909-1924 yılları arasında dedem askerlik yapmıştır, bu arada savaştığı cephelerden 1. Balkan Harbidir. Balkan Harbini kaybediyoruz. Dedem, 1. Balkan Harbinde yaralanıyor, kurşun vücuduna girip çıkıyor, bazı yerlerine de şarapnel yarası alıyor. Babam, bizlere anlatırken dedemin sırtında şarapnel parçasının durduğunu söylerdi” dedi.
“Çok gururluyuz, devletimizden Allah razı olsun”
Büyükbabasına verilen İstiklal Madalyasını alacakları için gururlu olduklarını belirten Murat Coşkun, “Çok gururluyuz, devletimizden Allah razı olsun, özellikle bu imzayı atan Sayın Cumhurbaşkanımızdan Allah razı olsun, başımızdan eksik etmesin. Hem mutluyuz hem de gururluyuz. Vatan için dedem büyük bir mücadele verdi. Verilen mücadele o dönemde çok büyük bir mücadele. Kurtuluş Savaşında da büyük babamın hizmetleri tespit edildiği için bizlere bu İstiklal Madalyasını verdiler. Kurtuluş Savaşı aslında 3 yıldan ibaret değil yani 1919 yılı ile 1922 yılları arasından ibaret değil. Biz, sadece bu tarihler arasında Kurtuluş Mücadelesi vermedik. Kurtuluş Savaşı, daha öncesinden başlıyor yani 1. Balkan Harbi ile başlıyor. Biz, 1. Balkan Harbini kaybediyoruz. Büyük babam rahmetli cepheden cepheye gidiyor. Burada gittiği cepheler yazılı, ardından Çanakkale Savaşında bulunuyor. Babamın bizlere anlattığını anlatıyorum. Dedem, Çanakkale Savaşında hiç yara almıyor. Polatlı Seferi Sevk Komisyonundan İzmir’in geri alınışında 1921-1922 yılları arasında. 3 yıldan ibaret değil dediğimiz Kurtuluş Savaşı süreci uzun bir süreç" diye konuştu.
“Dedem, şarapnel yarasını 1. Balkan Harbinde almış”
Murat Coşkun, şöyle konuştu:
“Dedem, şarapnel yarasını 1. Balkan Harbinde almış, yaralanmış. Kurşun ise vücuduna girip çıkıyor. Hem kurşun yarası alıyor hem de şarapnel yarası almış. Dedem, diğer ceplere de gidiyor tedavi olduktan sonra. Çanakkale Savaşında da mücadele ediyor. Devletimiz kuruluncaya kadar dedem mücadele vermiş. Bu mücadeleyi yapan kahraman askerlerden bir tanesi. Ruhları şad olsun. Allah hepsinden gani gani rahmet eylesin. Devletimizi vatan yapan tüm gazilerimizin, şehitlerimizin ruhları şad olsun. Bugün vatan var ise o ruh sayesinde var. Bugün biz var isek o ruh sayesinde varız. Gururluyuz, dedemin İstiklal Madalyasını alacağız. Devlet yazmış kenara unutmuyor üzerinden yıllar geçse de.”
Öte yandan, Cumhurbaşkanlığı kararının açıklanmasının ardından Murat Coşkun, babası Yusuf Coşkun ile birlikte Şeyh Şabanı Veli Hazretlerinin türbesine giderek dua etti. Yusuf Coşkun’un, ikamet ettiği evinin balkonunda bulunan Türk Bayrağını da sık sık düzelttiği öğrenildi.