1. Milletlerarası Türkiye-Özbekistan Münasebetleri Sempozyumu
Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç "Kerimov'un vefatının ardından Şevket Mirza, Türkiye ile Özbekistan arasında muhteşem bir sayfa açtı" dedi.
Arınç, Kastamonu Üniversitesi, Özbekistan Cumhuriyeti Milli Üniversitesi, Taşkent Maliye Enstitüsü, Özbekistan Cumhuriyeti Emir Timur Vakfı ve Özbekistan İslam Medeniyeti Merkezi ve tarafından Bilgehan Bilgili Konferans Salonu'nda düzenlenen "1. Milletlerarası Türkiye-Özbekistan Münasebetleri Sempozyumu"nun açılışında yaptığı konuşmada, Kastamonu'da yeniden bulunmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.
Özbekçenin Türkçeye yakın bir dil olduğunu vurgulayan Arınç, "Türkçeye en yakın şivenin, dilin Özbek dili veya lehçesi olduğu söyleniyor. Rahatlıkla dinleyebilseniz değerli Özbek misafirlerimizin ne dediklerini anlamak çok mümkün olacak. Biz oradayken levhalara bakarak oranın ne olduğunu anlayabilirdik." diye konuştu.
İslam Kerimov döneminde Özbekistan ile Türkiye ilişkilerinin en düşük seviyede olduğunu ifade eden Arınç, "Ben parlamento başkanı iken Kırgızistan'a, Moğolistan'a ve daha birçok yere gidiyordum. Özbekistan'ı davet etmeme rağmen boyunlarını bükerek gelememişlerdi. 'Siz davet edin ben geleyim.' dedim. Ona da cesaret edemediler. Kerimov, Türkiye ile ilişkileri sıfıra indirdi." dedi.
Kerimov'dan sonra ilişkilerin düzelmeye başladığına işaret eden Arınç, şöyle devam etti:
"Kerimov'un vefatının ardından Şevket Mirza, Türkiye ile Özbekistan arasında muhteşem bir sayfa açtı. Önce 'Biz Müslümanız, Türk'üz' dedi. Türkiye ile kim iş birliği yapmak isterse ona kimsenin karşı çıkmamasını ilan etti. O geldi, bizim Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan gitti. Şu anda en üst seviyede ilişki içindeyiz."
"Özbekler 'Nasrettin Hoca bizimdir' diyorlar"
Özbekistan'ın Nasrettin Hoca'yı sahiplendiğini söyleyen Arınç, "Özbekistan'da Türk dünyasının çok sevdiği bir insanla karşılaştık. O da Nasrettin Hoca'ydı. Özbekler 'Nasrettin Hoca bizimdir.' diyorlar. 'Sizde 1500 Nasrettin Hoca fıkrası varsa bizde 3 bin tane.' diyorlar. Anlat deyince anlatıyorlar. Orada da merkebe binmiş Nasrettin Hoca heykeli var. Ama orada ters binmemiş, düz binmiş. Orada Timur'la ilgili hikayeleri anlatılıyor." dedi.
Belediye Başkanı Tahsin Babaş da Kastamonu'nun 2018 Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edildiğini hatırlatarak, "Bu sene Türk dünyası ile ilgili faaliyetlerde bulunduk.18 Aralık'ta güzel bir kapanış töreni yapacağız. Bu vesileyle Türk dünyası ülkeleriyle münasebetlerimiz hızla devam ediyor." diye konuştu.
Yakın ilişkiler içinde olmanın önemine değinen Babaş, "İnanıyorum ki hem ticari hem de kültürel anlamda faaliyetlerimizi sürdürdüğümüz sürece Türk dünyasının etkinliği artarak devam edecektir." ifadesinde bulundu.
Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın, iki ülke ilişkilerinin 2 yıldır yeniden geliştiğini belirtti.
Kendilerinin de 2018 yılı başından itibaren Özbekistan'daki akademik ve diğer kuruluşlarla irtibat kurduklarını ifade eden Aydın, şunları kaydetti:
"Önümüzdeki yıl içinde Özbekistan'dan gelen talep üzerine Şeyh Şaban-ı Veli Sempozyumu'nun bir tanesini de Özbekistan'da yapma planımız var. Bizim şu anda üniversitemizde eğitim gören 50 Özbekistan vatandaşı 350 civarında da Afganistan'dan, Arabistan'dan ve dünyanın değişik yerlerinden gelen Özbekistanlı gençlerimiz var."
Sempozyum kapsamında "Tuğra" sergisinin açılışı yapıldı.